"جاء لرؤيتي" - Translation from Arabic to Turkish

• görmeye geldi
• görmeye geldiğini
• görmeye gelen
• Beni görmeye

Dün beni görmeye geldi çünkü Caesar'ın anlamasından korkuyordu.
جاء لرؤيتي أمس لانه كان خائف ان يكشفه سيزار

Yaşlı bir çiftçi 7 yaşında ki torunuyla beni görmeye geldi.
مزارع عجوز مع حفيدته بعمر سبعة سنوات جاء لرؤيتي

Syd yola çıkmadan önce Jack beni görmeye geldi. Sana bir mesaj iletmemi istedi.
سد، قبل أن تركنا، جاك جاء لرؤيتي بالرسالة لك.

Beni neden görmeye geldiğini biliyorum, o da bunu biliyor.
أعرف لماذا جاء لرؤيتي ويعرف هذا جيّدًا.

Ona dövmeli adamın beni görmeye geldiğini söyle.
-أخبريها أنّ رجلاً به وشم جاء لرؤيتي

Beni görmeye gelen adamda bir koku vardı.
الرجل الذي جاء لرؤيتي كان يملك رائحة مميزة.

Bugün iki cinayet dedektifi beni görmeye geldi.
زوجان من المباحث القتل جاء لرؤيتي اليوم.

Dün gece beni görmeye geldi.
وقال انه جاء لرؤيتي الليلة الماضية.

- Oğlum beni görmeye geldi?
للحصول على تمديد آخر ابني جاء لرؤيتي - كيف كان ذلك؟

Bu plana nasıl uyum sağlayacak bilmiyorum ama... baban beni görmeye geldi.
لا اعلم كيف لهذا ان ينسجم مع الخطه ولكن ,... اباكِ جاء لرؤيتي

Tabii beni görmeye geldi.
لقد جاء لرؤيتي بالتأكيد.

Ve bir gün beni dans ederken görmeye geldi.
ويوم ما جاء لرؤيتي و أنا أرقص

dün bi adam beni görmeye geldi.
أي رجل جاء لرؤيتي أمس.

Bugün beni görmeye geldi.
لقد جاء لرؤيتي اليوم

Bir arkadaşı beni görmeye geldi.
صديق له جاء لرؤيتي

Carlos , beni görmeye geldiğini söyledi.
قال كارلوس الذي جاء لرؤيتي ؟

Dün beni görmeye gelen dedektife kızıl saçlı bir kadından bahsettim.
لقد ذكرت امراة ذات شعر احمر الى المستشار الذي جاء لرؤيتي يوم امس

Bart, sen iyi bir çocuksun. Beni görmeye gelen tek kişi sensin.
بارت) ، أنت ولد رائع ، أنت الوحيد الذي جاء لرؤيتي)