| Senin ödülün ise, cezalandırılmamak. | Open Subtitles | جائزتكِ هي أنه لن يتم معاقبتكِ |
| Bir gün ödülün ile geleceksin. | Open Subtitles | . يوماً ما سوف تأتين مع جائزتكِ |
| Bu ödülün. | Open Subtitles | إنّها جائزتكِ |
| İlk işimin senin ödülünü planlamak olması beni çok heyecanlandırdı. | Open Subtitles | أنا ممتنة للغاية، حتي أن اول حدث سأنظمه سيكون حفل جائزتكِ |
| O Harper Avery ödülünü kazancaksin. | Open Subtitles | -*لأن حبك ملأني* -ستنالين جائزتكِ الخاصة |
| Kim, buraya gel ve ödülünü al. | Open Subtitles | (كيم) اصعدي لأعلى وخذي جائزتكِ! |