| Bu arada, Jalen'ı bu karmaşa içinde büyütmeliyiz. | Open Subtitles | في هذه الأثناء علينا تربية (جالين) في هذه الفوضى |
| Jalen'in son zamanlarda asılı durduğu insanlardan endişe duyuyoruz. | Open Subtitles | نحن قلقون بشأن الأشخاص الذين يلتقي بهم (جالين) مؤخراً |
| Jalen son birkaç haftadır değişti. | Open Subtitles | أن (جالين) قد تغير منذ الاسبوعين الفائتين |
| Galyan sen bana onurumdan fazlasını kazanmamı sağladın. | Open Subtitles | جالين) لقد ساعدتني لأستعيد أكثر من شرفي) |
| Akranları semptomları ve onların kaynağını tartışırken Galen saplantılı bir şekilde anatomi çalışıyordu. | TED | بينما تناقش زملاؤه في أعراض المرض وأصولها، انشغل جالين في دراسة علم التشريح. |
| Sorumlu doktorlar, Dr. Galin J. Peterson ve Dr. Ferdinand Kovoskis. | Open Subtitles | الأطبّاء مسئولون, الدّكتور جالين جيه . بيترسون و أوسكيس الدّكتور فرديناند كوف |
| Jalen savaş için okuldan atılmamıştır. | Open Subtitles | ما يسبق أن تم فصل (جالين) من المدرسة بسبب الشجار |
| Senin gibi babalar ve Jalen gibi oğullar yüzünden buradayız, | Open Subtitles | نحن هنا بسبب آباء مثلك وأبناء مثل (جالين) |
| Insanlardan endişe duyuyoruz Jalen'in yanında dolaştığını. | Open Subtitles | نحن قلقون بشأن الأشخاص الذين يلتقي بهم (جالين) مؤخراً |
| Jalen'in bir çetede olduğunu söylemeye mi çalışıyorsun? | Open Subtitles | هل تقصدين أن (جالين) فرد من عصابة؟ |
| Jalen'in burada olmasını isteriz. Okulun ona ihtiyacı var. | Open Subtitles | نحن نريد (جالين) هنا المدرسة بحاجة إليه |
| Jalen'i yakalamaya çalışmıyorum, | Open Subtitles | وأنا لا أريد أن يزج (جالين) في السجن، |
| Fakat Jalen bana her şeyi yapmam için bağlı. | Open Subtitles | بينما (جالين) يعتمد عليّ في فعل كل شيء |
| Jalen'in bir çetesinde olduğunu söylemeye mi çalışıyorsunuz? | Open Subtitles | هل تقصدين أن (جالين) فرد من عصابة؟ |
| Oğlum, Jalen Palmer. | Open Subtitles | ابني (جالين بالمير) |
| Yani, Jalen'in notlarıyla birlikte, | Open Subtitles | أقصد معدلات (جالين) |
| Sen çok akıllısın, Jalen. | Open Subtitles | أنت ذكي للغاية يا (جالين) |
| Galyan hakkında bir şey duydunuz mu? Korkarım duymadık, Baş büyücü. | Open Subtitles | هل هنالك أي أخبار عن (جالين) ؟ |
| Kassandra ve Galyan'ı arama çalışmalarını hemen başlatacağım. Frenic." | Open Subtitles | " (عن مكان (كساندرا) و (جالين) في الحال ... |
| İnsan kadavralarını bizzat inceleyen doktorlar bile tam tersini gösteren net kanıtlara rağmen Galen'in hatalarını şaşırtıcı bir biçimde tekrarladılar. | TED | حتى ممن قاموا فعليا بتشريح الجثث الآدمية أعادو بحيرة أخطاء جالين على الرغم من رؤيتهم للدليل القاطع على خطأ جالين. |
| Günümüzde bu bize tamamiyle saçma geliyor, ancak Galen uyku hakkında her gün yaptığımız bir şeyi basitçe açıklamaya çalışıyordu. | TED | الآن، يبدو ذلك سخيف بالنسبة لنا في الوقت الحالي، لكن جالين كان يحاول ببساطة توضيح شيء ما عن النوم الذي نقوم به يوميًا. |
| GÖrevli doktorlar, Dr. Galin J. Peterson ve Dr. Ferdinand Kovoskis. | Open Subtitles | الأطبّاء المسئولون الدّكتور جالين جيه . بيترسون و أوسكيس الدّكتور فرديناند كوف |