| Alnında küçük, beyaz bir yıldızı olan siyah midilliyi hatırlarsın. | Open Subtitles | تذكري، المُهر الأسود الذي كنتِ تضعين على جبهته نجمة بيضاء؟ |
| Özellikle de Alnında iki bıyıkla operaya gittiğinde. | Open Subtitles | كلا, خصوصاً عندما يذهب إلى الأوبرا و هناك شاربين على جبهته |
| Onu kaldırdım, Alnındaki teri ve ucuz parfümü sildim. | TED | ورفعته للأعلى، وقمت بمسح العرق والعطر الرخيص عن جبهته. |
| Uğruna her şeyi riske attığı beynini tutmak için elini alnına götürür. | TED | وضع يده على جبهته ليحافظ على عقله الذي به غامر بكل شيء. |
| Ya da alnının ortasında bir göz var. | Open Subtitles | أو يتكون وعليه آذان كالقرنبيط مع العين على جبهته |
| Sonra silahı kendine çevirdi ve alnından vurdu. | Open Subtitles | ثم صوب السلاح نحوه وأطلق النار على جبهته |
| Alnı yanıyor. | Open Subtitles | محاولا تعقب الشخص الذي وراء التجارب جبهته ساخنة جداً لكي المسه |
| -Niye? Çünkü, bu adam götünün Alnında olduğunu bilmiyor. (! ? | Open Subtitles | لشيء واحد، الرجل لا يعرف مؤرخه من جبهته. |
| Alnında yumruk şeklinde bir morluk var, yanağında ve kırık çenesinin yanındaki çukurlar var. | Open Subtitles | هذه الكدمه على شكل قبضه يد على جبهته والحفر على خده نتيجه الفك المكسور |
| Mesela birisi rahatsız olduğunda kaşları yukarı kayar ve Alnında çizgiler oluşur. | Open Subtitles | على سبيل المثال عندما يكون احدهم في مأزق فأن حواجبه ترتفع مسببة ظهور خطوط على جبهته |
| Ona O-Man derdik, çünkü Alnında 6'ya benzer bir doğum lekesi vardı. | Open Subtitles | "نطلق عليه "يومان لأنه لديه وشم على جبهته الذي يبدو كارقم 6 |
| Evet, boyu 1,82 olup da saçları uzayınca Alnında küçücük bir iz kalacak sadece. | Open Subtitles | أجل، وعندما يبلغ طوله 6 أقدام ويمتلئ وجهه بالشعر، كل هذا سيزول وتبقى فقط ندبة صغيرة جدا على جبهته. |
| Onun kalp atışlarını duyacak... ..ve Alnındaki ter damlasını görecek kadar yaklaşman en iyisi yani. | Open Subtitles | لو أردتي أن تسمعين دقات قلبه و تشاهدين العرق على جبهته بصورة أفضل |
| Artık Alnındaki pentagram ile diğer işler kolay gelmiyordu. | Open Subtitles | الآن , والنجم الخماسي على جبهته العمل الآخر لم يكن سهلاً |
| Çocuğun kan dolaşımına Alnındaki kesikten bulaşmıştır. | Open Subtitles | وصلت مجرى دماء الولد عن طريق الجرح على جبهته |
| Ay ışığında o solgun alnına, kapalı gözlerine rüzgârda uçuşan tutam tutam saçlarına bakıp kendi kendime şöyle dedim: | Open Subtitles | في ضوء القمر، نظرتُ إلى جبهته الشاحبة، أعينه المغلقة، خصلات شعره التي تتأرجح في الهواء، وقلت في نفسي، |
| Sonra bebeğimi leğenin üstünde böyle tuttum alnına biraz su döktüm ve dedim ki: | Open Subtitles | ثم أمسكت طفلي هكذا فوق حوض الماء نعم وقمت بصب بعض من الماء على جبهته وقلت: |
| Tetikçi, kıpırdayan olursa, alnının ortasından vur, anladın mı? | Open Subtitles | تريجر اذا تحرك اى شخص اطلق النار على جبهته مباشرة , مفهوم ؟ |
| Soldaki kıymık balta sapından, sağdaki kıymık sa bizim kurbanın alnından. | Open Subtitles | منشقة على اليسار هو من مقبض الفأس، منشقة على الحق من جبهته لدينا فيك. |
| Alnı içeriden patlamış. | Open Subtitles | إنفجرت جبهته من الداخل إلى الخارج |
| Hepiniz öpmem için alnını uzatmalı. | Open Subtitles | يجب على كل واحد ان يحنى جبهته لأضع قبلتي عليها |
| Ve kafasında, ortasında 2 numara sembolü bulunan... ..lanetli bir şerit bağlıydı! | Open Subtitles | وكان يرتدي هذه ربطة الرأس اللعينة مع رقم إثنين مختوم على جبهته اللعينة |
| # Ey 4 kollu tek dişli! Ey Ay'ın kibrini yok eden! # | Open Subtitles | الأحد فى أشكال متعددة، الذى يحمل القمر على جبهته |