| Bunun yanında bu da senin için yeni sayılır. | Open Subtitles | إضافةً إلى أنّه يبدو جديداً بالنسبة لكَ. |
| Çok fazla paramızın olmaması Randy ve benim için yeni birşey değildi, fakat hiç olmaması işleri iyice bozmuştu. | Open Subtitles | عدم اقتنائنا مالاً وافراً لم يكن جديداً بالنسبة اليّ والى راندي |
| İstenmemek benim için yeni bir şey sayılmaz. | Open Subtitles | كونى غير مرغوب بى ليس أمراً جديداً بالنسبة لى |
| Benim için yeni bir duygu bu. | Open Subtitles | كان ذلك شعوراً جديداً بالنسبة لي |
| Bu benim için yeni bir şey değil. | Open Subtitles | هذا ليس جديداً بالنسبة إلي |