| Okyanuslarımızın derinliklerinde volkanik ısı tuhaf, yeni yaşama yakıt sağlar. | Open Subtitles | في أعماق محيطاتنا تزوّد حرارةُ البراكين حياةً جديدةً غريبةً بالطاقة |
| Buraya, bütün bunların değişeceğini söylemeye geldim çünkü piyasaya yeni bir oyuncak sürüyoruz. | Open Subtitles | ولكنني هنا لأقول لكم أن كل شيئ سيتغيّر. لأننا أحضرنا لُعبةً جديدةً للسوق. |
| Yaşayan organizmalar yapacak yeni yollr biriktirir, çünkü bu hataların bir kısmı işe yarar. Yani DNA öğreniyor, ve | TED | فهوّ يراكم طرقاّ جديدةً لصنع أنظمةٍ حيّة لأنّ بعضاً من هذه الأخطاء يعمل. فالحمض النّووي يتعلّم |
| - Bu çanta yeniye benziyor. | Open Subtitles | هذه المحفظةِ،تبْدو جديدةً. أوه،الله العزيز |
| Bu yeniye benziyor | Open Subtitles | ~ تبدو جديدةً ~ |
| Belki eski kalbi ritüeli için geri verip yenisini takarak ona yaşamak için bir şans veririz. | Open Subtitles | يمكننا، برأيي إعطاؤه القلب القديم لممارسة طقوسه وإعطاءَه فرصةً جديدةً للحياة |
| Leroy yenisini yaptıklarını söylemişti. | Open Subtitles | قال (ليروي) أنّهم يحضّرون كمّيّةً جديدةً منه |
| Çalışmaya ilk başladığımda, patronuma, hergün, yeni fikirler öneriyordum. | TED | عندما بدأت العمل هناك، كنت أقترح لمديري أفكارًا جديدةً كل يوم. |
| Gelin birlikten doğan metin gücümüzün birazını bize uygun yeni oluş biçimleri bulmaya ve hayata geçirmeye harcayalım. | TED | دعونا نستخدم بعضاً من قوتنا الجماعية لإيجاد الحياة وإحضارها إلينا طرقاً جديدةً يمكننا تطبيقها. |
| Ancak dünyada her ay 10 milyon yeni iş ortaya çıkmıyor. | TED | وعالمنا لا يوفر 10 ملايين وظيفةً جديدةً كل شهر. |
| Teknolojiler, düz ekran ötesinde düşünmeye başlamak için yeni imkanlar sunuyorlar. | TED | تتيح التقنيات فرصًا جديدةً للتفكير خارج الشاشة المسطحة. |
| Siz yeni bir aile bulana kadar onunla ben ilgileneyim. | Open Subtitles | سوف أبقي على الطّفل حتّى تجد له عائلةً جديدةً |
| Bu yeni İnek değilmiş. Sadece kılık değiştirmiş Eski İnek'miş. | Open Subtitles | هذه لم تكن بقرةً جديدةً كانت مجرد بقرة متخفية |
| - Sana yenisini alırım. | Open Subtitles | -سأشتري لك واحدةً جديدةً |