| Güvendiğimiz kurumlar artık güvenilmez görünüyor. | Open Subtitles | المؤسسات التي وثقنا بهم من قبل ليسوا جديرين بالثقة بعد الآن |
| Hizmetçiler de bizim kadar güvenilmez oldular. | Open Subtitles | الخدم يصبحون غير جديرين بالثقة مثلنا. |
| Ki bu aslında çok da şaşılacak bir durum değil çünkü erkek milletine asla güvenilmez! | Open Subtitles | والتي قد تكون ليست مُفاجأة... لأن الرجال غير جديرين بالثقة تماماً |
| Bununla bizim bir şekilde güvenilmez veya sadakatsiz olduğumuzu ima ederler. | Open Subtitles | النساء تنعي الرجال بالكلاب بما يعني نحن بطريقة ما لسنا جديرين بالثقة أو خونة النساء تنعي الرجال بالكلاب بما يعني نحن بطريقة ما لسنا جديرين بالثقة أو خونة |
| Ethan bugün insanların güvenilmez olduğunu söyledi. | Open Subtitles | لقد قال (إيثان) لي اليوم أن البشر غير جديرين بالثقة |
| - Çünkü insanlar güvenilmez. | Open Subtitles | -لأنهم غير جديرين بالثقة |