| Tatlım, eğer ev kurallarını ihlal edersen, geri kalanımız sensiz Hawaii'ye giderken, sen evde Büyükannen ile kalıp... onun peruğunu düzenlemesine yardım edeceksin. | Open Subtitles | حبيبتى، أنتى تهملين قواعد المنزل سوف تبقى في البيت مع جدّتك وتساعديها فى تسريح شعرها بينما نحن سناخذ اجازة ونذهب الى هاواى بدونك |
| Haydi ama. Büyükannen öldükten sonra onu hiç görmedin mi? | Open Subtitles | بالله عليك، ألم تر جدّتك أبداً بعد أن توفيت؟ |
| Burası büyükannenin yemek yerken boğulduğu yer. | Open Subtitles | إنه المكان الذي توفيت فيه جدّتك نتيجة الإختناق بلحم العجل |
| O konu için biriyle görüstük ama Anneannen o gün pek isbirlikçi degildi. | Open Subtitles | إلتقينا بشخص لمناقشة ذلك، ولكن جدّتك, لم تكن متعاونة للغاية في ذلك اليوم |
| Ninen kayıp çünkü Ninen o karşılıksız çekleri tüm kasabaya dağıtıyordu ve sonunda yanlış insanları kızdırdı. | Open Subtitles | جدّتك مفقودة، لأنها كانت توّزع تلك الشيكات اللاغية عبر المدينة، حتى أثارت غضب الأشخاص الخاطئين. |
| Sana değil, büyükanne için. | Open Subtitles | شكرًا، لكنّهم ليسوا لك، إنّهم لأجل جدّتك. |
| büyük annenin bisiklete binip binmediğini sormuyorum. | Open Subtitles | أنا لا أسأل إذا ما كانت جدّتك تقود درّاجة هوائية؟ |
| Çünkü Büyükannen ayrılmaz ve o yemeklerini pişirmeden ve kıyafetlerini temizlemeden nasıl yaşarsın? | Open Subtitles | لأن جدّتك ترفض، وكيف ستعيش دون طبخها وعدم غسلها لملابسك؟ |
| Büyükannen de buradayken bir seans yapmak istiyorum. | Open Subtitles | أعتقد أني سأحدد جلسة حين تكون جدّتك موجودة |
| Ben gerçeğim, Büyükannen burada değil. Ben buradayım, ben gerçeğim tamam mı? | Open Subtitles | هذا أنا، جدّتك ليست هنا أنا هنا، وإنّي حقيقيّ، اتّفقنا؟ |
| Ayounglovable,huggabletype ofguy 80'lerde Büyükannen böyle para kazanıyordu. | Open Subtitles | ♫ شاب محبوب ، من النوع الذي تودّ معانقته ♫ هكذا كانت جدّتك تكسب النقود في الثمانينات |
| Büyükannen ile anlaşmaya varmak istememin sebebi de buydu. | Open Subtitles | هذا هو السّبب الّذي دفعني لأقنع جدّتك بالقبول التّسوية |
| Bilirsin, Büyükannen bir keresinde esrarını kendi saksısında yetiştirmeyi denemişti. | Open Subtitles | أتعرف, جدّتك حاولت أن تزرع حشيشها الخاص ذات مرة |
| büyükannenin evine gitmem gerekiyor. Gelmek ister misin? | Open Subtitles | عليّ الذهاب إلى بيت جدّتك هل ترغب بالمجيء؟ |
| büyükannenin hemşiresinin 15 saatlik bir vardiyadan çıktığını düşün. | Open Subtitles | تخيّل أن مُمرّض جدّتك أنهى لتوّه ورديّة مُدّتها 15 ساعة |
| O polis mıknatısı gerzek kuzeninle bir daha uyuşturucu işi yaparsan büyükannenin bana ne iyi davrandığı hatırımdan çıkar. | Open Subtitles | إذا ما تاجرت مرّة أخرى بالمخدرات بالجوار... مع قريبك ذاك مغناطيس الشرطة... فسأنسى خير جدّتك عليّ |
| Anneannen bunu sana ördü, sen de hep giyiyormuş gibi yap. | Open Subtitles | قامت جدّتك بحياكته من أجلكِ لذا تصرّفي كما لو أنّكِ تلبسينه دوماً |
| Anneannen bile onun yanında hemen yumuşardı. | Open Subtitles | حتى جدّتك كانت أكثر ليناً عندما كان حياً. |
| Eğer telefondaki Ninen olsaydı, ...ne yapardın? | Open Subtitles | لذا، ماذا لو كانت جدّتك على الخط، ماذا ستفعل؟ |
| Anladığım kadarıyla "yirmi bin dolar kefalet ödedik" derken büyükanne hastayken yerine baktığın sırada sen ödedin demek istedin. | Open Subtitles | أعتقد بـ قولك "أننا وضعنا كفالة قيمتها 20.000" تعنين أنكِ من وضع الكفالة بينما كنتي تغطّين عن جدّتك عندما كانت مريضة ؟ |
| büyük annenin göğüslerinin iri olup olmadığını mı merak ediyorsun? | Open Subtitles | ! تريد معرفة ما إذا كانت جدّتك كبيرة الصدر؟ |
| Burada kalmakla Büyükannene hiç iyilik yapmıyorsun dostum. | Open Subtitles | لا تحسن إلى جدّتك بمكوثك هنا يا رجل |
| büyükanneni ziyaret etmeni istiyorum. | Open Subtitles | المهم، أريد منك الذهاب والاطمئنان على جدّتك في دار المسنّين. |
| Su anda nenenin donuyla, emzirme sutyeni mi giyiyorsun? | Open Subtitles | هل ترتدين ملابس جدّتك الداخلية الأن ؟ وحمالة صدر الترضيع ؟ |
| Bu, anneannenin tavuk köfteli çorbası. | Open Subtitles | إنّها وصفة حساء زلابية دجاج جدّتك |
| - Sağ ol. Okulunu arayıp, büyük annen frengi olduğu için okulu bıraktığını söyledim. | Open Subtitles | اتّصلتُ بالجامعة و أخبرتهم أنّك تركتَ الكلّيّة لأنّ جدّتك مصابةٌ بالزهريّ. |