| Bakalım bir daha ne zaman ıstakoz çıkarıyorlarmış? | Open Subtitles | الآن دعينا نرى ، متى يقدمون جراد البحر مرة أخرى ؟ |
| Dinle, bugün Nino'da ıstakoz var ama erken sipariş vermek gerekiyor. | Open Subtitles | اسمع مطعم نينو سيقدم جراد البحر الليلة لكن يجب أن تطلبه مقدما هل تريد؟ |
| Bu radyo müdürünün kedisine aldığım Newburg usulü ıstakoz. | Open Subtitles | هذا جراد البحر الذي جلبته لقطة رئيس المحطة |
| Pekala, eğer bir ara Alabama'ya uğrarsan , annem sana büyük bir Kerevit pişirir, ve bu arada seninle tanışmak için can atıyor. | Open Subtitles | اذا زرت الباما والدتي تطبخ جراد البحر المغلي وتنتظر مقابلتك على احر من الجمر |
| Kocası Kerevit için ölüyormuş. Karşılığını ödeyecekler tabii! | Open Subtitles | زوجها يقوم بالغطس لإلتقاط جراد البحر, إذاً هـذا ما ستدفعه بالمقابل. |
| Hayır, Bilmek istiyorum, tamam mı? Buraya ancak cilantro ıstakozu için gelinir, | Open Subtitles | لا ,أريدك أن تعرف أنا آتى هنا من أجل جراد البحر الجامبو بالبقدونس |
| Evet, var E. Biraz ıstakoz almayı da düşünmeliyiz hatta. | Open Subtitles | بكلّ تأكيد. وعلينا التفكير بشراء جراد البحر أيضاً |
| Bak burada ne var. Taze ıstakoz, bugün Maine'de çıkartılmış.* | Open Subtitles | إنظري ماذا جلبت بدلاً عنها . جراد البحر الطازج من البحر اليوم |
| Çok güzel İtalyan pilavımız ve ıstakoz çorbamız var. | Open Subtitles | لدينا المأكولات البحرية وحساء جراد البحر |
| Aslında, havyar ile başlayıp sonra da Belçika hindibalı ıstakoz kuyruğu ile patates.. | Open Subtitles | حقيقة، أعتقد أنا سنبدأ بالكافيار بعدها جراد البحر مع اساكرول بلجيكي |
| Spruce Adası'nın kaybolan ıstakoz adamı hakkında bir yazı yazmıştınız. | Open Subtitles | لقد كتبت مقالة عن انقراض جراد البحر في جزيرة سبروس كان مقالا جيدا |
| Normalde öyle. Ama odamda bir ıstakoz tankı var. | Open Subtitles | عادةً لا , لكن لدي حوض جراد البحر في غرفتي. |
| Alfred ıstakoz yahnisini buzdolabına kaldırdı. | Open Subtitles | ترك ألفريد ثيرميدور جراد البحر الخاص بك في الثلاجة. |
| Biraz deniz ürünü... bir tür ıstakoz, muhtemelen çorba içinde. | Open Subtitles | بعض المأكولات البحرية... جراد البحر من نوع ما، ربما في الحساء. |
| sipariş verirken alerjisi olduğunu söylemiş, ancak... diğer ikisi ıstakoz sipariş etmiş. | Open Subtitles | وقال انه حساسية عندما أمر، ولكن... كل من اللاعبين الآخرين أمر الحساء جراد البحر. |
| Resif alabalığı, belki bir ıstakoz. | Open Subtitles | اتخاذ التراوت المرجانية القليلة... ربما جراد البحر. |
| Kerevit sosunu keseli sıçanlara dökmeye başla. | Open Subtitles | إبدأ برش ماء جراد البحر على أكياس حيوان الأبوسوم |
| Belki bir yerde durup Kerevit için kazı yaparız. | Open Subtitles | قد نذهب لحفرة الصيد القديمة و نصيد جراد البحر |
| Başlangıç olarak içi doldurulmuş snapper üzerine Kerevit, isli pirzola, barbunya ve pilav, kızartılmış yayın balığı. | Open Subtitles | -اعتقد البداية ستكزن مع النقار المحشو مغطي بطبقة من جراد البحر وفاصوليا ورز أحمر و .. |
| Anne bu gece yemeğe Red Lobster'e gidebilir miyiz? | Open Subtitles | - يمكن أن نذهب إلى جراد البحر الأحمر لتناول العشاء الليلة؟ |
| Ağzının bir parçası olan kolları, kerevitin pençelerine benzemektedir. | Open Subtitles | سلاحه هو جزء من فمه, أشبه بِمخالب جراد البحر |
| Resifin dört bir yanından, yürüyüşe katılmak için ıstakozlar gelir. | Open Subtitles | يأتي (جراد البحر) من كل أرجاء الشعاب المرجاني للانضمام للمسيرة |