| Grace ve arkadaşı bir kimya fabrikası turundalar ve bir kahve arası veriyorlar. | TED | اذاً جراس و صديقها على جولة فى مصنع كيميائيّ و يأخذون راحةً للقهوة . |
| Ve Grace'in arkadaşı kahvesi için şeker istiyor. | TED | و صديقة جراس تطلب بعض السّكّر في قهوتها . |
| 15 Mil açıktaki Sea Grass'in tayfalarına. | Open Subtitles | إلى رجال .بحر جراس خمسين ميل بالخارج الليله |
| -Ashcroft'tan teknesini isteyip, Sea Grass'ı aramaya gideceğim. | Open Subtitles | أنا ذاهب لاحدث أشكروفت لأخذ قاربه لابحث عن بحر جراس |
| Doyle, Richard Gerace'in düşmanın olduğunu düşünüyor musun? | Open Subtitles | دويل "، هل تعتبر " ريتشارد جراس " عدو ؟ " |
| Herşeyi itiraf etmiş, buna Grasse'daki cinayetler de dahil. | Open Subtitles | لقد اعترف بكُلّ شىء ٍ بما فيها جرائمُ القتل فى جراس |
| Elvira'nın güneyinden, Bayou La Fouche'ye, Mardi Gras mezarlığını alacağım. | Open Subtitles | سأذهب إلى جنوب (الفيرا) ثم إلى نهر (الفوش) مقبرة (ماردي جراس) |
| - Sağ ol, Grace ama yanlışın var. | Open Subtitles | شكرا لكِ جراس اعتقد إنكِ مخطئة |
| Grace bunun arkasında Ferris Bueller'in olduğundan hiç şüphem yok. | Open Subtitles | جراس, لا أشك ان فيريس بويلر وراء كل ذلك |
| Grace, mümkünse bu işi daha uygun bir yerde yapabilir misiniz? | Open Subtitles | جراس ,هل هذا مكان مناسب لما تفعلين? |
| Ancak toz 'Ölümcül zehir' diye etiketlenmiş. Grace, bu tozun ölümcül bir zehir olduğunu düşünüyor. | TED | لكنّ المسحوق عليه عنوان "سمّ مميت" . لذا جراس تعتقد أن المسحوق هو سمّ مميت . |
| En son Spivey Point'in 15 mil doğusunda görülen 10 metrelik balıkçı teknesi Sea Grass aranıyor. | Open Subtitles | من بحر جراس يوجد سفينه مفقوده بشرق نقطة سبايفي |
| Saat 1:57 itibariyle Sea Grass telsiz mesajlarına cevap vermedi. | Open Subtitles | 57 اليوم "بحر جراس لايجيب لمحادثات الراديو |
| Bugün öğleden sonra Sea Grass'ı bulmuşlar... | Open Subtitles | لقد وجدوا بحر جراس مبكرا بعد الظهر |
| Beni tanımazsınız, ama ben bugün Sea Grass'ı bulanlardan biriyim. | Open Subtitles | أنتي لاتعرفيني .... لكن ان رجل من الذين وجدوا بحر جراس هذا الظهر |
| Doyle Gerace'ın kendisine saldıracak cesareti olduğunu sanmıyor. | Open Subtitles | " دويل " لا يظن ان "جراس" لديه الجرأة ليأخذه |
| Gerace ve ortağının bir sonraki vardiya olarak davrandığını ve ajanlardan birinin kadın olduğunu düşünüyoruz. | Open Subtitles | نعتقد ان " جراس " و شريكه تظاهروا انهم الدورية التالية و واحدة من العملاء كانت امرأة |
| Bu kadınlar Doyle'un Gerace ile yolları kesişmiş olabilen ortakları. | Open Subtitles | " تلك النساء ساعدوا " دويل " ربما تكون مساراتهم تقاطعت مع " جراس |
| Grasse'daki kızlar kafalarının arkasına tek bir darbeyle öldürülmüştü. | Open Subtitles | فتيات جراس قُتِلنَ بضربة واحدة فى مؤخرة رءوسهن |
| Grasse ahalisi korkunç bir akşamdan-kalmalık içinde uyandılar. | Open Subtitles | استيقظ شعب جراس على صداع رهيب من أثر الشراب |
| Springfield'ın Mardi Gras Günü Karargahına hoş geldiniz. | Open Subtitles | أهلاً بك فى المركز الرئيسى لمهرجان (ماردى جراس) فى (سبرينجفيلد). |
| Kayehla janees, putaak graszh, ish nin fas du hap vac nal. | Open Subtitles | كايلا جانيس بوطاك جراس إيسنين فاسدو هاب فاكنال |
| Mattie Blaylock ve Çekirge var. | Open Subtitles | ومنجم جراس هوبر |