| Tecavüz suçlularına idam cezası verilmediği için değiştirildi, ...işlenen suç zalimce ve insanlık dışı olduğu için değil. | Open Subtitles | في قضايا الاغتصاب ترى المحكمة ان العقاب لا يساوي جرم الاغتصاب |
| Tek bildiği biraz benzin aldığın. suç değil bu. | Open Subtitles | كلّ ما تعرفه هو أنّكِ اشتريتِ بنزينًا، وما في ذلك جرم |
| İstihbarat teşkilatları sır saklar; çünkü yaptıkları iş suç. | Open Subtitles | تبقي وكالات الإستخبارات أسراراً لأن ما يفعلونه جرم. |
| Sahip olabileceğin hiçbir kristal küre, bir meleğin şarkısı kadar güzel olamaz. | Open Subtitles | مامن جرم صغير تنظرين اليه الا بدا مثل ملاك يغنّي؟ هذا الإنسجام في الأرواح الخالدة |
| Ama Senatör öldürmek kesinlikle ahlaki bir suçtur. | Open Subtitles | ولكن قتل السيناتور هو جرم في حذاته. |
| Alınma ama, Dalia, senin yaşında biri neden dadıya ihtiyaç duyar ki? | Open Subtitles | لا جرم داليا لكن لما واحد في سنك يحتاج الى مربية على اية حال ؟ |
| İstihbarat teşkilatları sır tutuyor çünkü yaptıkları şey suç aslında. | Open Subtitles | تبقي وكالات الإستخبارات أسراراً لأن ما يفعلونه جرم. |
| Hayır belirli bir etnik grup için suç işleyecek bir teröriste benziyor muyum? | Open Subtitles | أعني، لا جرم أي مجموعة عرقية معينة، ولكن لا أبدو إرهابي؟ |
| Güzel. Dışarıdan bakınca temiz görünüyor ama işin altında kesin bir suç vardır. | Open Subtitles | جميل، تبدو من الخارج جيدة لكن لا بد من وجود جرم ما |
| "Yankesici" filmi, suç ve haklardan mahrum olmakla ilgili bir tartışma başlattı. | TED | فيلم "النشال" بدأ بنقاش حول جرم الحرمان من الحقوق. |
| Aynı Nash Bridges'daki gibi. Kaçakçıları suç üstü yakalamaya çalışıyoruz. | Open Subtitles | كما في مسلسل (ناش بريجيز) نحاول إثبات جرم بعض المهربين |
| - Bu konuda ACLU'ya katılmıyorum ama hiç suç işlememiş şahısları tutukluyoruz. | Open Subtitles | -أنا لست مع الإتحاد أمريكي للحقوق المدنية في هذا لكن دعنا لا نخدع أنفسنا، نحن نقبض على أشخاص لم يفعلوا أي جرم |
| Demek eve iş getiriyor. Bunda bir suç yok. | Open Subtitles | "يأخذ عمله معه إلى المنزل إذاً، لا جرم في ذلك" |
| İşlemediği bir suç hakkında söyleyecek hiçbir şeyi olmayan bir adamı serbest bırakmak kibarlık gereği. | Open Subtitles | أريدك أن تنتظر مدة ساعة لكي... هذا مضحك. حين لا يتمكن رجل من إخبارنا عن جرم ما، |
| Birisiyle buluştu. Bu her zaman bir suç işareti olmuştur. | Open Subtitles | إنه يقابل شخصا ما - تلك تكون دائما إشارة عن جرم - |
| Hiçbir suç işlememişken Beni yargılayan acımasız tetik parmağı | Open Subtitles | الحكم علي من دون ارتكاب أي جرم. |
| suç olduğunu bile bilmediğim şeylerle itham ettiler onu. | Open Subtitles | اتهموه بشيء لم أعرف أنه جرم |
| Bir suç işlemedim. | Open Subtitles | لم أرتكب أي جرم |
| Hiç bir suç yok burada. | Open Subtitles | اسمع، هذا.. لا جرم في هذا |
| Dünya dışından gelen küre mi? | Open Subtitles | مع مقاتلة نينجا تطاردني جرم سماوي فضائي ؟ |
| Marihuana kullanımı suçtur. | Open Subtitles | إنه جرم حمل مخدرات. |
| Alınma. Yok, alınmadım. | Open Subtitles | لا جرم |