| Onlara kendini telafi ettiğini söyledim ama bir fakülte üyesi ile uğraşmayı çok ciddi bir suç sayıyor. | Open Subtitles | انا وضحت انك صححتي الامور لكن يال تعتبر تشويش عضو من الاساتذه جريمة خطيرة جدا |
| Yalan beyan ve iftiranın ne kadar ciddi bir suç olduğunu biliyor musunuz? | Open Subtitles | الكذب و الإتهامات الباطلة ألا تعلم انهـا جريمة خطيرة ؟ |
| Eğer, bak eğer diyorum, Ferraro insanlara bir şekilde Fae gücü veriyorsa o zaman evet, bu ciddi bir suç demektir. | Open Subtitles | إذا، وهي إذا كبيرة، فيرارو بطريقةٍ ما إعْطاء البشرِ فاي سلطات عندها نعم ، هذه جريمة خطيرة |
| Bilgisayar hırsızlığı ciddi bir suçtur. | Open Subtitles | سرقة المعلومات من كمبيوتر الغير هي جريمة خطيرة |
| Yalancı şahitlik oldukça ciddi bir suçtur, özellikle de bir F.B.I. ajanı için. | Open Subtitles | الحنث باليمين جريمة خطيرة, وخاصة لعميل إف بي أي. |
| Bu çok büyük bir suç. çok büyük bir suç. | Open Subtitles | هذه جريمة خطيرة - هذه جريمة خطيرة - |
| Bakın, bu çok ciddi bir suçlama. | Open Subtitles | انظر ، هذه جريمة خطيرة. |
| Bu çocuk ciddi bir suç işliyor. | Open Subtitles | هذا الشخص يقوم بإرتكاب جريمة، جريمة خطيرة |
| ciddi bir suç işledim ve aslında buraya geri dönmemem gerekirdi. | Open Subtitles | إرتكبت جريمة خطيرة لم يكن يجب أن أعود |
| - Bunu anlıyorum. Ancak burada çok ciddi bir suç işleniyor. | Open Subtitles | أفهم هذا لكن جريمة خطيرة إرتُكبت هنا |
| Bilgisayar korsanlığının ciddi bir suç olduğunun farkındayım. | Open Subtitles | أعلم الآن أنّ اختراق الحواسيب يُعتبر جريمة خطيرة... |
| Zaman kontrolü ciddi bir suç ya hani? | Open Subtitles | التلاعب بالوقت ،هي جريمة خطيرة |
| Ateşli silah bulundurmak ciddi bir suç. | Open Subtitles | حيازة سلاح ناري هو جريمة خطيرة جدا |
| - Bunun çok ciddi bir suç olduğunun ve o insanların ölebile... | Open Subtitles | أنت تدركين أن تلك جريمة خطيرة وأن هؤلاء الناس قد يمـ... |
| Bilgi saklamak çok ciddi bir suçtur. | Open Subtitles | الإحتفاظ بأي معلومات هي جريمة خطيرة جداً |
| Devletin resmi memuruna tehdit mesajı göndermek çok ciddi bir suçtur. | Open Subtitles | ،إرسال رسائل تهديد لمسؤول حكومي جريمة خطيرة |
| CBI ajanına yalan söylemek ciddi bir suçtur. | Open Subtitles | الكذب على عميل حكومي تعتبر جريمة خطيرة للغاية لقد كنتُ بسلاح البحرية |
| Bu çok büyük bir suç. çok büyük bir suç. | Open Subtitles | هذه جريمة خطيرة - هذه جريمة خطيرة - |
| Bu çok ciddi bir suçlama. | Open Subtitles | إنها جريمة خطيرة للغاية. |
| Bu çok ciddi bir suçlama. | Open Subtitles | أيها القائد، هذا جريمة خطيرة |