| Dünyadaki belli bir kesimi öyle ya da böyle etkiledi ama mastürbasyon yapanlar kendilerine karşı ve Tanrı'ya karşı suç işliyorlar. | Open Subtitles | تؤثر فقط في منطقة واحده من العالم في حين أن العادة السرية هي جريمة ضد الله وضد الشخص الذي يفعل ذلك لنفسه |
| Orayı açgözlülük ve kâr elde etmek için yıkmak ulusa karşı suç işlemek olur. | Open Subtitles | وهي جريمة ضد هذه الأمة أن يُهدم الكشك بسبب الجشع وتحقيق الأرباح |
| ve biliyorsun, bizim kasabadaki insanlar bunu... doğaya karşı suç? | Open Subtitles | جريمة ضد الطبيعة؟ لا تقلق , سنلغي الأمر كله ستكون الأمور علي مايرام |
| Açık madencilik doğaya karşı bir suçtur. | Open Subtitles | التعدين بهذه الطريقة يُعتبر جريمة ضد الطبيعة |
| Teşhisini kesmek devlete karşı bir suçtur. | Open Subtitles | التكتّم على حالته جريمة ضد الدولة. |
| Yetim olmak ne Tanrıya, ne de doğaya karşı suçtur. | Open Subtitles | ليس ثمة جريمة ضد الله أو الطبيعة أن تكون يتيما |
| Hükümet insan haklarına karşı suç işliyor ve kendine demokratiğim diyor. | Open Subtitles | هذه جريمة ضد حقوق الإنسان ارتكبتها الحكومة التي تدعو نفسها بأنها ديمقراطية |
| - İyi viskiye karşı suç bunlar. | Open Subtitles | - لأمثل طريقة لتناول الويسكي بالمحلول الملحي -إنهم - جريمة ضد الويسكي الطيب |
| Smith oğlunun hastalığını bildirmeyerek... devlete karşı suç işliyor. | Open Subtitles | (سميث) يرتكب جريمة ضد الدولة بإخفائه مرض ابنه. |
| Tanrı ya karşı suç. | Open Subtitles | ... جريمة ضد الإنسانية. |
| Çirkinlik insanlığa karşı bir suçtur. | Open Subtitles | ان القبح جريمة ضد الإنسانية. |
| Kral katili... bu Fransaya karşı bir suçtur. Tanrıya karşı işlenmiş bir suçtur. | Open Subtitles | انها جريمة ضد فرنسا، ضد الله |
| Bu, Kızıl Ordu'nun emirlerine karşı suçtur. | Open Subtitles | انها جريمة ضد المرسوم الصادر من الجيش الأحمر |
| Bu, Kızıl Ordu'nun emirlerine karşı suçtur. | Open Subtitles | انها جريمة ضد المرسوم الصادر من الجيش الأحمر |
| Gelişigüzel çıkmış bir savaş, Tanrı'ya karşı suçtur. | Open Subtitles | الحرب العشوائية هي جريمة ضد الرب |