| Bana kendimi kötü hissettirdin. | Open Subtitles | أنـا فقط أقـول أنكِ جعلتيني أشعر بالسوء من الداخل |
| Ve sen de bana, sana gelebilecekmişim gibi hissettirdin ama sen, benim yanımda değildin. | Open Subtitles | و أنتِ جعلتيني أشعر .. بأني لن أستطيع أن أتجه إليكِ لكنكِ لم تكوني هنا من أجلي |
| Nasıl olduklarını biliyorsun, sen benim tersini hissetmemi sağladın. | Open Subtitles | أنتِ تعرفين كيف كانت ، لكن جعلتيني أشعر على النقيض |
| Senin oğlunmuşum gibi hissetmemi sağladın. | Open Subtitles | لقد جعلتيني أشعر أني كأبنكِ |
| Dün lokantada kendimi çok kötü hissetmeme neden oldun. | Open Subtitles | جعلتيني أشعر بالسوء حيال نفسي أمس في المطعم |
| Tanıştığımız günden beri seni düşünüyorum ve sen beni güldürüyorsun, kendimi iyi hissettiriyorsun. | Open Subtitles | و لقد جعلتيني أضحك و لقد جعلتيني أشعر بشعور جيد |
| O zaman hissettirdiklerini bana neden hissettirdin? | Open Subtitles | إذن لماذا جعلتيني أشعر بالطريقة التي جعلتيني أشعر بها؟ |
| Güvende hissettirdin. | Open Subtitles | جعلتيني أشعر بالأمان. |
| Oğlunmuşum gibi hissettirdin. | Open Subtitles | جعلتيني أشعر وكأنّني ابنك. |
| Şimdi kendimi suçlu hissettirdin. | Open Subtitles | الآن جعلتيني أشعر بالذنب |
| Şimdiden ölmüşüm gibi hissetmeme neden oluyorsun. | Open Subtitles | لقد جعلتيني أشعر كأنني قد مت بالفعل |
| Asla sana layık olamayacakmışım gibi hissettiriyorsun. | Open Subtitles | أنت جعلتيني أشعر أنني مثل انا سوف لن اكون جيدة بما يكفي بالنسبة لك ابدا. |
| # İyi hissettiriyorsun # | Open Subtitles | # لقد جعلتيني أشعر بتحسن # |