| 2000 yazında uzun bir kuraklık olmuştu. | Open Subtitles | في صيف سنة 2000 عاشت المنطقة جفافا شديدا |
| Bu olgun adaların kenarlarına doğru sıcaklık ve kuraklık artıyor. | Open Subtitles | على طول هوامش هذه الجزر البالغة حيث أنها أكثر جفافا وحرارةً |
| Bir zamanlar burada on yıl kuraklık olmuş. | Open Subtitles | في وقت ما عرفوا جفافا دام 10 سنوات |
| Madagaskar'ın geniş arazilerininin en kurak ve tehlikeli köşesinde doğdu. | Open Subtitles | ولد فى اكثر المناطق جفافا و الركن الأكثر عدائيه من الاراضى الطبيعية الشاسعة فى مدغشقر. |
| Yaşlı bir dişi fil orada 25 yıl önce sadece bir kez bulunmuş olsa bile en kurak mevsimde suyu nerede bulacağını hatırlayabilir. | Open Subtitles | و فيل أنثى عجوز , زعيمة لقطيعها يمكنها تذكر مكان المياه في أكثر المواسم جفافا حتى لو كانت في ذلك المكان لمرة واحدة فقط قبل نصف قرن مضى |
| Niger'de 1973'te müthiş kuraklık vardı. | Open Subtitles | كان جفافا عظيما في النيجر عام 1973 |
| Bunun sonucu gezegenin en kurak olan bölgesi yani Atacama Çölü oldu. | Open Subtitles | النتيجة هي أكثر الأماكن ... جفافا على الكوكب . (صحراء (آتاكاما |