"جفت" - Translation from Arabic to Turkish

    • kurudu
        
    • kurumuş
        
    • kuru
        
    • kurumuştur
        
    • Soba
        
    • kuruyan
        
    • kurumuştu
        
    Ve ormanlar bir defa daha kurudu. Yukarı büyümek bir hayat biçimi halini aldı. TED جفت الغابات مرة اخرى. الذهاب مستقيماً أصبح إسلوب الحياة.
    Freedom, bana bir kadeh şampanya al. Boğazım kurudu. Open Subtitles فريدم أحضر لي من الشامبانيا , حنجرتي جفت من العطش
    Nehirler ve göller kurudu. Open Subtitles البحيرات والأنهار جفت أصبحت الغابات صحاري
    Yerlerin kurumuş olması ne tuhaf. Dün gece yağmur yağmıştı. Open Subtitles من المضحك أن جفت الأرض اليوم لقد أمطرت الليلة الماضية
    Amerika Birleşik Devletleri'nde on binlerce mil kurumuş dere var. TED هناك آلاف الاميال من الجداول التي جفت في الولايات المتحدة الامريكية
    Toprak kurur kurumaz, kuru mevsimde, çatlaklar oluşur, oksijen içeri girer ve alevler çıkar ve tüm problem baştan başlar. TED وإذا جفت التربة ، تصبح في موسم الجفاف، وتحصل على الشقوق، يدخل الأكسجين ، وتخرج النيران وتبدأ المشكلة من جديد.
    2050'lerde, Mead Gölü, Kolorado Nehri'nin güneybatısındaki en büyük su kaynaklarından biri, kurumuştur. Open Subtitles وبحلول 2050 ستكون بحيرة (ميد) قد جفت وهي إحدى أكبر خزانات المياه في الجنوب الغربي
    Göller ve nehirler kurudu. Ormanlar çöle dönüştü. Open Subtitles البحيرات والأنهار جفت أصبحت الغابات صحاري
    Çünkü 48 saatlik haber özetin aylar önce kurudu. Open Subtitles لأن دورة أخبار الـ 48 ساعة قد جفت قبل شهر مضى
    Güherçile çok var ama sülfür stokları kurudu. Open Subtitles ملح البارود لدينا منه الكثير, ولكن جفت الإمدادات من الكبريت.
    Ama o kaynak kurudu elimde böbürleneceğim bir koz olmadığına göre. Open Subtitles ولكن تلك البئر قد جفت وبما أنني لا أملك قدرة للنواح عليه
    Ama su bulamadıkları için, asmalar kurudu ve hiç üzüm yetiştiremedim. Open Subtitles لكن وبما انهم لم يجدوا اي ماء جفت اشجار العنب ولم يكن لدينا اي عنب
    Buraya 15 kilometre öteden geldi çünkü geldiği yerde havuzlar kurudu. Open Subtitles لقد قطعَ عشرة أميال ليصل إلى هُنا لأنَّ البِرك من حيثَ أتى .قد جفت فعلاً
    erozyon ve kanyonun dibinde kurumuş akarsu yataklarına benzeyen şekiller. Open Subtitles إنه تآكل وما يبدو وكأنه مجاري أنهار جفت في قعر الوادي العميق
    Su kanalı kurumuş! Bu su birimize bile zor yeter! Open Subtitles -لقد جفت بحيرة المياة، يوجد بالكاد ماء كافى لواحد منا
    Kıyafetlerim kurumuş mu bir bakayım. Open Subtitles صحيح , انا سأذهب لأرى اذا كانت ثيابي قد جفت
    Düştü hayat yolum kurumuş sararmış yaprakların içine. Open Subtitles حتى جفت أوراق عمري واصفرت وأوشكت على السقوط
    kurumuş, eski bir kuyunun dibinde, karanlık içinde 100 yıl geçirdim. Open Subtitles قضيت أكثر من مائة سنوات في الظلام، في الجزء السفلي من جفت من العمر أيضا.
    Üniforman kuru. Omuz telsizindeki pili de degiştirdim. Open Subtitles الملابس جفت, وكما أنّي بدلت البطارية في جهازك اللاسلكي.
    Kıyafet demişken, seninkiler şimdiye kadar kurumuştur, Carlton. Open Subtitles بالحديث عن ذلك، لابد وأن (بدلتك جفت (كارلتـون
    Soba sandığımdan daha sıcakmış. Open Subtitles كيف تعرف ذلك؟ لقد جفت أسرع مما ظننت
    Titan'ın yüzeyine yağdıktan sonra kuruyan organik maddelerden oluşmaktadır. Open Subtitles انها مصنوعة من المواد العضوية التي جفت بعد التمطر على سطح تايتان
    Arazi tamamen tahrip edilmişti, oradaki aşınmadan toprak kurumuştu. TED الأرض تدمرت تماماً، تآكل هنا و هناك ، و جفت الأرض تماماً.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more