"جميع الأسلحة" - Translation from Arabic to Turkish

    • bütün silahlar
        
    • bütün silahları
        
    • Tüm silahlar
        
    • Tüm silahları
        
    Biyolojik ve kimyasal bütün silahlar yok edildi. Open Subtitles جميع الأسلحة البيلوجية والصواريخ الكيميائية دمرت
    Sizdeki bütün silahlar bunlar mı? Open Subtitles أهذه حقاً جميع الأسلحة التي لديكم؟
    Her gün, her gün senin bir kahraman gibi görünmeni sağlayan bütün silahları ve gelişmiş aletleri yapmak için sabahtan akşama kadar köle gibi çalışıyordum! Open Subtitles يوماً بعد يوم، أنا أكدح لصنع جميع الأسلحة والأدوات التي تجعلك بطلاً
    Ruhsatlara bakılırsa başkomiserim, Bay Hall ve babası bütün silahları son üç yılda, Dale Fisher diye bir adamın Kuzey Hollywood'daki dükkanından almışlar. Open Subtitles طبقاً للوثائق، أيتها النقيب السيد "هال" ووالده قاما بشراء جميع الأسلحة فى الثلاث سنوات الأخيرة من رجل يدعى "ديل فيشر"
    Tüm birlikler, Tüm silahlar serbest. Open Subtitles كل الوحدات، لكم الحرية في استخدام جميع الأسلحة
    Ve çok fazla ekonomik gücü kontrol ettiğiniz bir noktaya geldiğinizde, emrinde olan Tüm silahları kullanırsın. TED وعندما تصل إلى نقطة تتحكم فيها بأغلب القوى الاقتصادية، تستخدم جميع الأسلحة التي تملكها.
    İstediğiniz bütün silahlar hazır. Open Subtitles لدينا جميع الأسلحة الذي طلب.
    bütün silahlar yasaklanmıştır. Open Subtitles يُحظر جميع الأسلحة هنا
    bütün silahlar! Open Subtitles جميع الأسلحة
    Bu arada, Clank de ana sisteme girerek bütün silahları etkisiz hale getirecek. Open Subtitles في غضون ذلك، (كلانك) سوف يقوم" "بتعطيل جميع الأسلحة الأخرى "باختراق نظامهم المركزي"
    bütün silahları topladık. Open Subtitles تم جمع جميع الأسلحة
    Tüm silahlar ateşi kesti. Bitti mi? Open Subtitles لقد تم إسقاط جميع الأسلحة على السطح هل إنتهى ذلك؟
    Cephanelikteki Tüm silahlar bunlar mı? Open Subtitles أهذه جميع الأسلحة التي تركها بالمستودع؟
    Tüm silahlar ve donanım paketlenecek. Open Subtitles ويجمعو جميع الأسلحة
    Tüm silahları getirmeliyim. O yüzden, neden söylemiyorsun? Open Subtitles علي تجهيز جميع الأسلحة لذا ، لماذا لا تخبرني؟
    Tüm silahları getirmeliyim. O yüzden, neden söylemiyorsun? Open Subtitles علي تجهيز جميع الأسلحة لذا ، لماذا لا تخبرني؟
    Elimdeki Tüm silahları alacağını söyledi. Open Subtitles أخبرني أنه يود بيع جميع الأسلحة التي استطعت وضع يدي عليها.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more