Bağışlanmış Her çeşit donanım gördük. | TED | رأينا جميع الأنواع من المعدات المتبرع بها. |
Her çeşit matematiksel denklemi hesaplamada kullanılabilir. | TED | ويمكنك إستخدامه في حل المعادلات الرياضية من جميع الأنواع |
Zamanla derin ağa bu alanı gizlilik için kullanmak isteyen Her çeşit insan geldi. | Open Subtitles | مع مرور الوقت، أصبحت شبكة الإنترنت العميقة يسكنها أناس من جميع الأنواع الذين يريدون استخدام هذه المنطقة للخصوصية |
Her türlüsü var: | Open Subtitles | من جميع الأنواع: |
Evet. Yani, Her türlüsü var. | Open Subtitles | اجل، اعني هناك جميع الأنواع |
Burada her türden hasta vardır. her türden... | Open Subtitles | لدينا هنا جميع الأنواع من المرضى جميع الأنواع |
Huniler, ölçekler falan Her çeşit tuhaf malzeme var. | Open Subtitles | توجد جميع الأنواع الأخرى من الأشياء الغريبة أنابيب وموازين وأشياء أخرى |
100,000 adam ve Her çeşit 1200 deniz aracından oluşan devasa, korkunç, güç Amerikadan ve Liverpool,İngiltereden Britanyaya doğru eş zamanlı olarak ilerliyordu | Open Subtitles | جزء من القوة البرمائية الضخمة مكونة من 100 ألف جندي و 120 قطعة بحرية من جميع الأنواع غادرت بالتزامن من موانئ أمريكا و بريطانيا.. |
Burada Her çeşit insan var, dedektif. | Open Subtitles | لدينا جميع الأنواع هنا، أيّتها المُحققة... |
Her çeşit antikayı çok önemserim. | Open Subtitles | -لم أقم بذلك . لدي تعلق كبير بالأثات من جميع الأنواع. |
Her çeşit yılan var. | Open Subtitles | أفاعي من جميع الأنواع. |
Her çeşit bok var burada. | Open Subtitles | جميع الأنواع تتواجد هنا |
Her çeşit tip var burada. - Peki o kim ? | Open Subtitles | تتقبل جميع الأنواع. |
Her türlüsü. | Open Subtitles | جميع الأنواع. |
Her gece, hayaller, onlarla ilgili her türden hayaller kurardım. | Open Subtitles | كل ليلة أحلام من جميع الأنواع حيالهن. |
Müttefiklerce refakat edilen ve korunan her türden 6.500 kadar gemi, Fransa'ya yol alıyordu. | Open Subtitles | نحو (فرنسا) تتجه 6500 سفينه من جميع الأنواع تقودهم وتحميهم سفن قوات التحالف |
her türden insan gelir buraya. | Open Subtitles | لدينا جميع الأنواع هنا. |