| Sahip olduğun tüm bilgi babanın bu küçük kulübesinde. | Open Subtitles | جميع المعلومات التي حصلتَ عليها هنا في مقصورة والدكَ الصغيرة بالغابة |
| Elimizdeki tüm bilgi bu mu? | Open Subtitles | وهل هذه جميع المعلومات التي لدينا ؟ |
| Sanırım bir karar verebilmek için gerekli tüm bilgileri edindim. | Open Subtitles | أعتقد أنّني حصلتُ على جميع المعلومات التي أحتاجها لاتخاذ قراري |
| Peki, 121 numaralı kutuyu açmamız gerekiyor ve onu kiralayan kişiye ait tüm bilgileri istiyoruz. | Open Subtitles | حسناً , نودّ فتح الصندوق 121 و نريد جميع المعلومات التي تملكينها عمّن قام باستئجارها |
| Hayatında her gün ihtiyaç duyduğu her bilgiyi, kendisine verebilecek. | Open Subtitles | والحصول على جميع المعلومات التي يحتاجها في حياته اليومية، |
| ve hayatında hergün ihtiyaç duyduğu her bilgiyi, kendisine verebilecek banka hesap dökümlerini ya da sinema rezervasyonlarını, şu modern ve karmaşık toplum hayatı dersinde ihtiyaç duyduğun her bilgiyi. | Open Subtitles | والحصول على جميع المعلومات التي يحتاجها في حياته اليومية، مثل بياناته المصرفية، حجوزاته المسرحية، كل المعلومات التي تحتاجها في حياة مجتمع حديث معقد. |
| Eminim içinde polisin istediği bütün bilgiler var. | Open Subtitles | أعتقد ان جميع المعلومات التي تحتاجها الشرطة موجودة بهذا القرص |
| Senin kodunu bilen birinin bütün bilgileri tekrar basabildiği o büyük makineden mi? | Open Subtitles | من الماكينة الكبيرة التي تحتوي على جميع المعلومات التي تخزّنها بها و تطبع مجدداً لأي أحد يمتلك رقمك السرّي؟ |
| Yüzeylerin düzlemselliklerini grafikleştirebiliriz, kıvrımlılıklarını, ne kadar daireseller-- tüm bilgi size birden görünmeyebilir, ama bunu ortaya çıkarabilir, eklemleyebilir ve katlamayı kontrol etmek için kullanabiliriz. | TED | نستطيع رسم استوائية الأسطح، وانحنائيتها، مدى شعاعيتها -- جميع المعلومات التي قد لا تكون مرئية على الفور لكم، لكن ذلك أمر يمكننا إخراجها ويمكننا صياغته، ويمكننا استخدامه للتحكم في الطي. |
| Belki de bu adam, verebileceği tüm bilgileri daha vermemiştir. | Open Subtitles | الذي ربّما لحدّ الساعة، لم يُفصح عن جميع المعلومات التي في حوزته |
| Eriştiğim tüm bilgileri sana verdim. | Open Subtitles | لقد أعطيتك جميع المعلومات التي لديّ |
| Finch'le onun hakkında elde ettiğimiz bütün bilgiler sahte çıktı. | Open Subtitles | جميع المعلومات التي وجدتها أنا و(فينش) عنها؟ |
| İşimize yarayacak bütün bilgileri işaretledim. | Open Subtitles | لقد علمت جميع المعلومات التي ستخدم أهدافكم |
| - Gitmelisiniz. - Tamam. Gereken bütün bilgileri aldım. | Open Subtitles | -حسناً، لقد حصلتُ على جميع المعلومات التي أحتاجها |