| Araba kaydı. Şimdi şehirdeki herkes bu ayrıntıları öğrenecek. | Open Subtitles | ربّاه، الآن جميع مَن في البلدة سيعرفون بكل هذة التفاصيل |
| Şirketteki herkes, sana nasıl yönetici pozisyonunu verdiğimi konuşuyor. | Open Subtitles | جميع مَن في الشركة يتحدثون عن كيفيه إعطائي لك منصب المدير الآن |
| O gece orada olan herkesi öldürmeden rahat etmeyecek. | Open Subtitles | لن ترتاح حتى تقتل جميع مَن كان هناك تلك الليلة |
| Ona, adadan ayrılan herkesi geri getirmek zorunda olduğunu söylemelisin. | Open Subtitles | سيتعيّن عليكَ إخباره بأنّ عليه إعادة جميع مَن رحل إلى الجزيرة |
| Bu salona gelen herkesin bunu duymasını istiyorum. | Open Subtitles | أريد مِن جميع مَن يستغل هذه الصالة أن يسمعني |
| Sırf odadaki herkesin tüm kadınlar keşke daima azgın olsalardı diye istemesi öyle yapmaz. | Open Subtitles | ليس لأنّ جميع مَن بالغرفة يأملون لو كانت كلّ النسوة شبقة طوال الوقت، لا يجعله كذلك |
| Bir yangın olduğunda, burada herkese emir verebilirsin. | Open Subtitles | مع وجود الحريق أكون أنا أعلى مِن جميع مَن هنا |
| Tanıdığım herkes benim acınası halde bir aptal olduğumu düşünüyor. | Open Subtitles | قلتِ لى أن الأمر كان ممتعاً جميع مَن أعرفهم يظنّ أنى مثيرة للشفقة وغبية |
| Washington'daki herkes ölür. | Open Subtitles | المدينة كلّها، جميع مَن في العاصمة موتى. |
| Partideki herkes teklikede olduğundan, tek yapabileceğimiz, güvenli bir yer bulup fırtına geçene kadar onları saklamak. | Open Subtitles | لكن بما أنّ جميع مَن حضروا الحفل في خطر فإننا نحتاج إلى إيجاد مكان آمن لنخبّئهم فيه حتى تمرّ العاصفة. |
| Em City'deki herkes onunla beraber olacak. | Open Subtitles | سيكون جميع مَن في مدينة الزمرد معَه |
| Apartmandaki herkes eşcinsel olduğumuzu düşünüyor. | Open Subtitles | يظنّ جميع مَن في بنايتنا أنّنا شواذ |
| Eğer şansı yaver gitmeseydi uçaktaki herkesi öldürebilirdi. | Open Subtitles | ومع ذلك، كان بوسعه قتل جميع مَن على متنها لو زاد هذا من فرصه |
| Bir Kaiju'yla karşılaştık ve teknedeki herkesi kurtardık. | Open Subtitles | لقد قضينا على الوحش وأنقذنا جميع مَن على القارب |
| Netleştirmek için, istasyondaki herkesi ısırmayı mı planlıyorsun? | Open Subtitles | للتوضيح فحسب، هل تنوي عضّ جميع مَن بالمحطة؟ |
| - Her dostumuzu, herkesi biliyor. | Open Subtitles | إنّه يعرف كلّ صديق، جميع مَن في اللعبة. |
| Gemideki herkesi tehlikeye atmak komik değildir. | Open Subtitles | سلامة جميع مَن على السفينة ليس مزحةٍ. |
| - O gün, o odadaki herkesin hayatını Nikita kurtardı. | Open Subtitles | إنظر، لقد أنقذك حياة جميع مَن كانوا بتلك الغرفة |
| - Evet olay yerindeki herkesin. | Open Subtitles | أجل، جميع مَن كانوا بمسرح الحادث. |
| Bu gemideki herkesin güvenliğini tehlikeye atman hiç komik değil. | Open Subtitles | سلامة جميع مَن على السفينة ليس مزحةٍ. |
| Ben genç bir kız iken annem bana sanki vahşi hayvanlar tarafından yetiştirilmişim gibi etrafımdaki herkese tükürüp vurduğumu söylerdi. | Open Subtitles | عندما كنت فتاة صغيرة أخبرتني أمي بأنني كنت وكأنني تربيّت بواسطة حيوانات "الياك" البرية كنت أركل وأبصق على جميع مَن حولي |
| Son 24 saatin gerçekleşmesini sağlayan herkese teşekkür ederim. | Open Subtitles | أود شكر جميع مَن جعل آخر 24 ساعة ممكنة |