"جميل أن" - Translation from Arabic to Turkish

    • çok güzel
        
    • için Muhteşem
        
    • ne hoş
        
    • ne güzel
        
    • memnun oldum
        
    • olması güzel
        
    • çok hoş
        
    • hoş olmalı
        
    • görmek güzel
        
    İnsanların alkışladığını duymak çok güzel bir hismiş. Open Subtitles تعلمين، شيئ جميل أن أسمع أطراء من أناس حقيقين
    Kendini ifade etmesini bilen bir adamla beraber olmak çok güzel. Open Subtitles جميل أن تكون برفقة رجل يعرف كيفية التعبير عن نفسه
    Yeniden başlamak için Muhteşem bir gün Open Subtitles إنه يوم جميل أن تبدأ مرة أخرى
    Dayının doksanıncı yaş günüyle yakından ilgilenmen ne hoş. Open Subtitles جميل أن تكون مهتماً بعيد ميلاد عمك التسعين
    Üstümü değiştirmem gerekti. Bay Earl, sizi görmek ne güzel. Open Subtitles سيد أيرل , من ألرائع أن أراك جميل أن أراك أيضا
    memnun oldum. Bilhassa böyle bir giriş faslından sonra. Open Subtitles لا تعتذر, إنه شيء جميل أن تدخل على هذا النحو
    Tüm anıların sonsuza kadar bir yerde olması güzel bir şey. Open Subtitles جميل أن تكون جميع ذكرياتك في مكان واحد، و إلى الأبد
    -Bir şey değil. -İkinizi burada beraber görmek çok hoş. Open Subtitles لم يكن شيئا كم هو جميل أن أراكم الإثنين هنا
    Tüm sıkıcı ahlaksal belirsizlikleri umursamadan kahraman olmak hoş olmalı, değil mi? Open Subtitles جميل أن تكون بطل بدون الغموض كما فى الوطن
    Eğlenen gençleri görmek güzel, öyle değil mi? Open Subtitles شىء جميل أن نراهم يستمتعون سوياً,أليس كذلك؟
    ...bu yüzden enden şimdi siz siz çocukların buraya gelip, bana süpriz yapmanız gerçekten çok güzel,ama... Open Subtitles لذلك لم لا تذهبون جميل أن تأتوا لمفاجأتي هكذا في منزلي لكنني
    O şeyi kullandığını görmek çok güzel. Open Subtitles جميل أن أراك تستخرج شيئا مفيد من هذا الشيئ
    Her dakika bizi saran kahroları deliliğe karışmamak çok güzel birşey olmalı. Open Subtitles بالتأكيد شيء جميل أن لا تتورط في الجنون الذي يحيط بنا في كل مكان.
    Yeniden başlamak için Muhteşem bir gün Open Subtitles إنه يوم جميل أن تبدأ مرة أخرى
    Yeniden başlamak için Muhteşem bir gün Open Subtitles إنه يوم جميل أن تبدأ مرة أخرى
    Yeniden başlamak için Muhteşem bir gün Open Subtitles إنه يوم جميل أن تبدأ مرة أخرى
    Hey, George. Hey, Tansy. Sizi birlikte görmek ne hoş. Open Subtitles مرحبا جورج مرحبا تانسي , انه لشئ جميل أن ألقاكم معا
    Uluslararası müşteriler görmek ne hoş. Open Subtitles جميل أن نرى قليلا من العملاء الدوليين.
    Ah, biraz kafamı dağıtıp, keyif çıkarmak, buzlu çayımı yudumlamak, ne güzel. Open Subtitles أيضاً جميل أن أنزل شعري وأستمتع ببعض الشاي المثلج
    Dostluk ne güzel, değil mi? Open Subtitles جميل أن يكون لديك أصدقاء, أليس كذلك؟
    memnun oldum. Bu oğlum Mattty ve arkadaşı Justin. Open Subtitles جميل أن ألتقي بكم هذا هو ابنى ماتي وصديقه جوستين
    Biliyor musun, insanın ateşinin olması güzel bir şey. Open Subtitles هل تعلم, حقيقة إنه أمر جميل أن تصاب بالحمى
    Pastayı buraya kadar getirmen çok hoş ama benimle konuşmak zorunda değilsin. Open Subtitles جميل أن تحضري الكيك لكن لا بأس لست مضطرة لمحاولة الارتباط معي هل نحن بهذا القبح ؟
    Böylesine bir güce sahip olmak hoş olmalı. Open Subtitles لا بدّ أنّه شيء جميل أن تكون لديك كلّ تلك القوّة
    Sizi burada görmek güzel, General. Bu taraftan, lütfen. Open Subtitles جميل أن أراك هنا ايها الجنرال من هذا الطريق من فضلك

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more