|  Biliyor musun, buranın lağım olduğunu unutursan aslında güzel bir yer.  | Open Subtitles |   إذا نسيت أننا فى المجارى فإن المكان هنا جميل نوعاً ما  | 
|  Son derece güzel çizilmiş ama bu yeni teknik biraz kontrolden çıkmış.  | Open Subtitles |   انها مرسومة بشكل جميل نوعاً ما، عدا تلك التجاعيد التي خرجت عن السيطرة هنا.  | 
|  Biliyor musun, buranın lağım olduğunu unutursan aslında güzel bir yer.  | Open Subtitles |   أتعلم؟ إذا نسيت أننا فى المجارى فإن المكان هنا جميل نوعاً ما  | 
|  Böyle, bir anda ölüvermesinin insanı cezbeden güzel bir tarafı var.  | Open Subtitles |   لقد كان هناك شيء جميل نوعاً ما بخصوص الطريقة التي رحلت بها  | 
|  Yanlarındaydım ama sonra kayboldum. ♪ Bu gece çok güzelsin.♪ Gceleri güzel oluyormuş burası.  | Open Subtitles |   كنت معهما، لكن بعدها ضعت في التلال في الحقيقة، الجو جميل نوعاً ما هنا في الخارج في الليل  | 
|  Her şeyden ve herkesten uzak kalıp sadece ikimizin olması güzel.  | Open Subtitles |   إنه جميل نوعاً ما بأن تكون مقطوعاً من الجميع، وكل شيء فقط نحن الإثنان.  | 
|  Çünkü bence senin kalbin güzel.  | Open Subtitles |   لأنني أعتقد إنك جميل نوعاً ما.  | 
|  güzel dedin ve sonra...  | Open Subtitles |   لا تسيئي فهمي. إنه جميل نوعاً ما...  | 
|  Bu güzel bir şey.  | Open Subtitles |   إنه جميل نوعاً ما  | 
|  Aslında çok güzel ve romantik.  | Open Subtitles |   إنه جميل نوعاً ما و رومنسي  |