| O anlardan birinin cenazen olmasını istemiyor. | Open Subtitles | ولا يريد أن يعود في إحدى هذه المرات لحضور جنازتك |
| Ödeme bir hafta sonra masamda olmazsa, senin cenazen olacak. | Open Subtitles | إذا لم تكن الدفعة على مكتبي خلال أسبوع ستكون جنازتك أنت |
| Valinin cenazene gelememesi kötü olacak. | Open Subtitles | اللعنة، كتبت قطعة أدبية تأبينية من أجلك وطلبت من الحاكم أن يأتي إلى جنازتك |
| cenazene çiçek göndermek isteyeceklerin listesi bir hayli kabarık. | Open Subtitles | هناك قائمة انتظار بالاشخاص الذين يودون ارسال الزهور فى جنازتك |
| Gitsen iyi olur yoksa cenaze masrafını ben ödemek zorunda kalabilirim. | Open Subtitles | من الأفضل أن تمضي أو قد اضطر إلى دفع ثمن جنازتك |
| Senin küçük partine, cenaze törenine gelmediğim için mi? | Open Subtitles | هل لانني لم اذهب الى حفلتك الصغيرة ؟ جنازتك ؟ |
| Ve annen cenazende ağlıyorken kıçını hindi boynuyla pandikleyeceğim. | Open Subtitles | وحينما تبكي أمّك في جنازتك سأطعنها في لحمة الرقبة المنتفخة |
| Senin cenazen için uzun bir gün boyunca bu güzel elbiseyi aradım. | Open Subtitles | حتى أني أخذت وقتاً طويلاً في شراء ملابس لحضور جنازتك |
| Senin cenazen olmadığı şokunun ve hayal kırıklığının üstesinden geldikten sonra programımı boşaltmaya karar verdim. | Open Subtitles | فبعد أن أفقت من الصدمة وخيبة الأمل من أنها ليست جنازتك قررت أن أفرغ جدولي |
| Bu arada, Karen, cenazen için istediğin şarkıyı buldum. | Open Subtitles | بالمناسبة كارين لقد أحضرت الاغنية التي تريدينها لأجل جنازتك |
| Ama sen boyle yatak odamdan esyalarimi calmaya devam edersen, yemin ederim asil senin cenazen olur. | Open Subtitles | لكن إذا استمريت في سرقة أشيائي من غرفة نومي أقسم لك ,ستكون جنازتك ومحاكمتي |
| cenazene ne tür çiçek yollayalım, aptal herif? - Bu seni son görüşümüz olacak. | Open Subtitles | اي نوع من الزهور تريد في جنازتك ايها الغبي؟ |
| Seni hedeflememiştik,... ama cenazene gelmek zorunda olmaktan korktum. | Open Subtitles | لم نكن نتوقع قدومك. ولكني أشك أني سأسير في جنازتك. |
| - Ben senin cenazene gitmiştim. | Open Subtitles | لقد ذهبت إلى جنازتك لقد ذهبنا نحن الإثنين |
| Oprah emekli olduğuna göre cenaze sonrası görüşmeyi Barbara Walters'la yaparız diye düşünüyorum. | Open Subtitles | أوبرا تقاعدت الآن فأعتقد أني سأجري مقابلة بعد جنازتك مع باربرا والترز |
| Ben senin cenaze törenini yapmak için buğday ambarında bekliyorum. | Open Subtitles | أنا جاهز في المخزن لكي أقوم بمراسم جنازتك |
| cenaze senin, benim değil! | Open Subtitles | و لكنها جنازتك أنت و ليست جنازتى |
| Merak etme. cenazende sana yenisini alırım. | Open Subtitles | لا تقلق سوف اشترى لك واحدة جديدة فى جنازتك |
| Eğer şimdi bunun ne kadar yanlış olduğunu göremiyorsan sana söz veriyorum, bütün kalbimle söylüyorum ki cenazende seni düşüneceğim. | Open Subtitles | إذا لم تكن مدى الخطأ في هذا فأنا أعدك أنني سأتكلم من أعمق قلبي عندما أقدم التعازي في جنازتك |
| Bilesin ki, eğer cenazende bu sesi duyarsan ben gülüyorumdur. | Open Subtitles | ،ليكن بمعلومك ،إن سمعت هذا الصوت في جنازتك فهذا صوت ضحكي |
| Bazı insanlar cenazeni soruyorlar ve ben de çok kızıyorum ve henüz ölmediğini söylüyorum. | Open Subtitles | -يسأل بعض الأشخاص عن جنازتك فأغضب وأقول: انه لم يمت بعد |
| Dediğimi yapın yoksa bu sizin cenazeniz olur. | Open Subtitles | من الأفضل أن تفعلي ما اقوله أو ستكون جنازتك |
| Belki de cenazenden, sanki market listesiymiş gibi bahsettiğindendir. | Open Subtitles | ربما لأنك تتحدثين عن جنازتك وكأنها قائمة مشتريات البقالة |
| Bana kalırsa bu, ölümden sonraki yaşama kötü bir başlangıç, kendi cenazenize tanıklık edip memnun olmak. | TED | وهذا بالنسبة لي بداية سيئة للآخرة، أن ترى جنازتك وتشعر بالامتنان. |