| Ve bu döviz oranlarıyla da, son 30 yıldır Sınırın güneyinde krallar gibi yaşıyor olmalı! | Open Subtitles | وبمعدل صرف العملة يعيش ملكاً جنوب الحدود لثلاثين عاماً ماضية |
| Bu, Amerika'da kesinlikle yasadışı ama hâlâ Sınırın güneyinde satılıyor. | Open Subtitles | وغير قانوني كلياً بالولايات المتحدة لكن لا يزال يباع جنوب الحدود |
| Sınırın güneyinde veya başka bir yerde ödeme işi, iş yapmanın getirisidir. | Open Subtitles | أموال الرشوة هي كلفة إجراء العمل جنوب الحدود أو في أي مكان آخر |
| Başlangıç olarak, Sınırın güneyindeki arkadaşlarımız bunun için ne hissediyor? | Open Subtitles | بالبدآيه كيف أصدقائنا جنوب الحدود كيف تشعر حيآل ذآلك ؟ |
| Altı adam için bir iş var, Sınırın güneyindeki bir kasabanın korunması. | Open Subtitles | يوجد عمل لستة رجال ليحرسوا قرية جنوب الحدود |
| Tek zayıf nokta, Sınırın Güneyi. Tek zayıf nokta, Sınırın Güneyi. | Open Subtitles | نقطة الضعف الوحيدة فى خط السير ستكون جنوب الحدود |
| Evet ama kızın peşinde bir profesyonel var. Güney sınırından bir iş bitirici. | Open Subtitles | أجل، ولكن هناك محترفاً يتعقبّها قاتلاً مأجوراً ما من جنوب الحدود |
| Meksika'nın kenarı köşelerinde oynamakla devler liginde oynamak arasında epey bir fark var. | Open Subtitles | ثمة فرق بين إبادة مكسيكيين جنوب الحدود وسحق رجال في دوري المحترفين |
| Ama dudaklarınızı uçuklatacak güney sınırı tecrübelerim var çocuklar. | Open Subtitles | ولكنني مررت بتجارب في جنوب الحدود من شأنها إسقاط أعضاءكم التناسلية من هولها يا أولاد. |
| Tüm bu büyük silahlar Sınırın güneyinde kullanılacak. | Open Subtitles | انظر , كل هذه الأسلحة الكبيرة سوف تستخدم في جنوب الحدود |
| Sınırın güneyinde Orkinosların oynadığı yerde | Open Subtitles | جنوب الحدود ؟ عندما تلعب سمكة التونا |
| Sınırın güneyinde küçük bir kasaba var. | Open Subtitles | ثمة بلدة صغيرة عند جنوب الحدود |
| Sınırın güneyinde bir evleri var. | Open Subtitles | لديهم بيت جنوب الحدود |
| Sınırın güneyinde bir yerlere. | Open Subtitles | جنوب الحدود مكان |
| Düşünmeye başladım, Sınırın güneyindeki bağlantılarımla ben, belki bu işi bir düzene sokabilirim. | Open Subtitles | أنا كنت أفكر، بعلاقاتي في جنوب الحدود عادتاً أكون قادر علي جعل ذلك يحدث |
| Size Sınırın güneyindeki Meksika'dan haberlerim var. | Open Subtitles | أليكم الأخبار من جنوب الحدود أسفل طريق مكسيكو |
| Rivera'dan federallerin Sınırın güneyindeki Albay Bell ve adamlarını bulmasını istedim. | Open Subtitles | العملاء الفيدراليين في تعقب العقيد (بيل) و رجاله إلى جنوب الحدود. |
| Sınırın güneyindeki dostlarım. | Open Subtitles | أصدقائي جنوب الحدود. |
| "Sınırın Güneyi" siyah pamuklu bir Meksika zarafeti tamale rengindeki şal ve Payon samanından şapka ile. | Open Subtitles | "جنوب الحدود " هي رشاقة "مكسيكية " مصنوعة من القطن الاسود مع عباءة بلون "التأمل" وقبعة من القش |