| İnsanları tedavi etmeye kalkışmak delilik olur benim için. | Open Subtitles | سيكون جنونيّ لي تماماً مُعالجة الناس. الناس؟ |
| Burada olmamalısın. delilik bu. | Open Subtitles | لا يجدر بكِ التواجد هنا الآن فهذا أمرٌ جنونيّ |
| Dinleyin beni, delice bir şey gibi gelebilir belki.. Ama silahım hemen şuradaki saksının içersine koydum. | Open Subtitles | اسمعوا، لا أقترح أن نقوم بأمر جنونيّ هنا ولكنني دسستُ مسدّسي بأصيص الورد ذاك |
| - Bu çılgınlık. - Hiç de çılgınca değil. | Open Subtitles | ــ هذا جنونيّ ــ هذا ليس جنونيّاً على الإطلاق |
| Bu sana çok saçma geliyor biliyorum çünkü gerçegi bilmesem bana da öyle gelirdi. | Open Subtitles | وأعرف أنّ هذا يبدو جنونيّاً، وإذا لمْ أكن أعرف بشكل أفضل، فإنّي سأقول أنّه جنونيّ أيضاً. |
| Bu kesinlikle en çılgın cadılar bayramıydı. | Open Subtitles | لقد كان هذا أكثر عيد قدّيسين جنونيّ على الإطلاق |
| delilik olur bu, profesyonelliğe uymadığından bahsetmiyorum bile. | Open Subtitles | هذا جنونيّ, بدون ان نذكر أنه غير إحترافيّ |
| Ki bu delilik, çünkü oradaydım. | Open Subtitles | وهو شيء جنونيّ لأنّي كنتُ هناك. |
| Bu delilik. Swarek Dedektif Callaghan' ı nasıl kovaladı ama? | Open Subtitles | ذلك جنونيّ أرأيت تلك الطريقة التي كان ينظر بها إلى (كالاهان)؟ |
| Bu delilik Siobhan. Ayrıca beni Bridget'ten uzak durmam için uyarmıştın. | Open Subtitles | حسناً، هذا جنونيّ يا (شيفون)، ولو كنتِ قد حذّرتني، لبقيتُ بعيداً عن (بريدجيت). |
| Kendini suçluyorsun ki bunun delice olduğunu biliyorsun. | Open Subtitles | أنتِ تلومين نفسكِ، وهو ما تعرفين أنّه جنونيّ. |
| Aslında biraz delice çünkü ben karın gibi hissediyorum. | Open Subtitles | جنونيّ أمر وهو زوجتكِ بأنني أشعر لأنني |
| Sonra aklına gelen ilk şeyi yaparsın. Ne kadar delice olursa olsun. | Open Subtitles | إذن افعل أول شيء يخطر على ذهنك" "لا يهمّ كم هذا الشيء جنونيّ |
| İnsanlar bir ilişkinin bitiminde daha çılgınca şeyler yapmıştır. | Open Subtitles | يمكن للنّاس أن تفعل أيّ شيء جنونيّ بعد معاشرة جنسيّة |
| Anlıyorum. çılgınca demek. | Open Subtitles | أدرك جيداً ما تقصيدنه، إنه حقاً شيء جنونيّ. |
| Bazan böyleşeylerin olması çılgınca değil mi? | Open Subtitles | إنّه لأمر جنونيّ كيف تحدث الأمور أحياناً. |
| Fedakârlıkta bulunmalısın. Fedakârlık çılgınlık. Git ona bir hediye alıp özür dile. | Open Subtitles | لذا التضحية أمر جنونيّ اذهب واجلب هدية واعتذر لها |
| Çok saçma, değil mi? | Open Subtitles | أجل, إنه أمرٌ جنونيّ, أليس كذلك ؟ |
| Senin bırakıp çılgın sihir avına çıkan oydu. | Open Subtitles | إنّه من تركك من أجلِ مسعى جنونيّ للسحرِ. |
| Hiç mantıklı gelmiyor. Saçmalık resmen. | Open Subtitles | أعني أنّه غير منطقيّ إنّه جنونيّ |
| Ayrıca Deli gibi antrenman yapıyorlar. | Open Subtitles | بالإضافة إلى أنّه تمرين جنونيّ. |
| Bu savaş oyununu bu şey Manyak gerçekçi yapıyor. | Open Subtitles | هذا جنونيّ جداً مدى جديّة لعبة الحرب هذه |
| Çok manyakça bir şey, değil mi? | Open Subtitles | -يا له من وضع جنونيّ ! |