| Duman alarmı çalmaya başlayınca, baktım. | Open Subtitles | وكان جهاز انذار الحريق يعمل، لذلك نظرت |
| Babamın alarmı. | Open Subtitles | جهاز انذار سيارة أبى |
| Collins'in alarmı çalıyor. | Open Subtitles | جهاز انذار كولينز انطلق |
| Duman alarmına koymak için de pil aldım. Sadece bu gecelik! | Open Subtitles | آخذت البطاريات من جهاز التحكم ووضعتها في جهاز انذار الحريق, الليلة فقط |
| Birisi bir emlak şirketinde alarmları çaldırmış. | Open Subtitles | احدهم اشعل جهاز انذار في احد مكاتب السمسرة العقاريه |
| Sizi bir alarm sistemi almak için arıyorum. | Open Subtitles | أجل, أتصل بخصوص تركيب جهاز انذار للمنزل |
| İkincisi, Alex'in Hellerman'da alarmı kapatmayı beceremediğini hiç sanmıyorum. | Open Subtitles | وثانياً لا اعتقد (ان (أليكس) فشلت بإطفاء جهاز انذار (هيلرمان |
| Yangın alarmına yakın mısın? | Open Subtitles | هل انت بقرب جهاز انذار الحريق؟ |
| ...Uzun zamandır yapmamıştık ve üçüncüde O kadar bağırdım ki araba alarmları çalıştı... | Open Subtitles | الليلة الأخرى , لم نقوم بالمعاشرة لفترة طويلة , بالمرة الثالثة كنت أطفئ جهاز انذار السيارة في الجوار .... |
| Bir alarmları var, ve sadece, şey-- | Open Subtitles | ولديهم جهاز انذار ولكنهم فقط |
| bir alarm vardı. | Open Subtitles | كان هناك جهاز انذار. |
| Bu bir alarm. | Open Subtitles | انه جهاز انذار |