Tam olarak telefon değil aslında daha çok alıcı/verici radyo. | TED | أنه أكثر مايكون جهاز راديو ثنائي الاتجاه. |
- Bir radyo. - Aç bakalım çalışıyor mu. | Open Subtitles | ـ إنه جهاز راديو ـ إفتحه, لترى إذا كان يعمل |
Onbaşı Jones ile masasının altında gizli bir kristal telsiz seti ve çok gizli Almanca belgeler bulduk. | Open Subtitles | أن والعريف (جونز) اكتشفنا جهاز راديو بلوري مخفي تحت مكتبه ووثيقة غغاية في السرية مكتوبة بالألمانية |
Onbaşı Jones ile gizli bir kristal telsiz seti bulduk... | Open Subtitles | أنا والعريف (جونز) قد اكتشفنا جهاز راديو بلوري |
Sinyal vericisi olmayan 8 uçak var. | Open Subtitles | هنالك ثماني رحلات بدون جهاز راديو. |
Evet. Bizim bir solar enerjili radyomuz var. | Open Subtitles | أجل، لدينا جهاز راديو يعمل بالطاقة الشمسية |
- Geri alın. Bana çalışan bir telsiz ve telefon bulun. | Open Subtitles | أعطوني جهاز راديو وهاتفاً يعمل |
Ama bir radyo Thomas Jefferson'ın eline geçseydi ne yapardı biliyor musunuz? | Open Subtitles | ولكن لو كان توماس جيفرسون حصل علي جهاز راديو أتعلمين ماذا كان سيفعل به ؟ كان سيغلقة فحسب |
Cate, ağzında taşınabilir radyo var gibi görünüyordun. | Open Subtitles | كايت ، كأن لديك جهاز راديو صغير خارج من فمك |
Askerleriyle özel bir radyo frekansından haberleşiyor. | Open Subtitles | حسنا، جنوده في تواصل عبر جهاز راديو على تردد معين |
Kendinde de radyo vardı. | TED | فقد كان يحمل جهاز راديو |
Sanırım siz bir tür radyo gerecinden söz ediyorsunuz. | Open Subtitles | أفترض أنك تتحدث عن جهاز راديو |
Bir radyomuz yok. | Open Subtitles | حسناً، نحن لا نملك جهاز راديو. |
Ambarın arkasında eski bir telsiz var yardım çağırmayı deneyeceğim... | Open Subtitles | -ما الذي تقوله ؟ يوجد جهاز راديو قديم سأذهب اليه لأطلب المساعدة |
Babamın kulübesinde eski bir telsiz devresi var. | Open Subtitles | حسنا أبي لديه جهاز راديو قديم في حجرته |