| - Bence tatlı. Şu yan tarafta oturan çocuk kim ? | Open Subtitles | أعتقد انه لطيفُ أوه، أعتقد أنه محظوظُ بأنّه يَعِيشُ إلى جوارك |
| Evinin yan tarafında yaşayan iki FBI ajanı varmış. Neşelen. | Open Subtitles | أنت عندك وكيل مكتب تحقيقات فدراليان عيش إلى جوارك. |
| Söylediğin hiçbir şey beni korkutup kaçırmadı. Her zaman yanında olacağım. | Open Subtitles | لا شيء مما قلته قد أخافني، ولن أبارح جوارك أبداً |
| Ama şundan eminim. Her zaman yanında olacağım. | Open Subtitles | ولكني أعرف هذا، أنني لن أبارح جوارك |
| Seninle birlikte olmanın senin davana futur getirdiğini anladım. | Open Subtitles | و اعتقد وجودي الي جوارك يؤذي قضيتك |
| Yakınlarınızda bir kurtarma helikopteri var. | Open Subtitles | DUTCH HARBOR COAST GUARD هناكمروحيةالانقاذ... في جوارك |
| Şu anda burada seyircilerde gerçekleşiyor olabilir ve yanınızdaki kişinin bundan haberi bile olmayabilir. | TED | ربما يحدث العديد منها بين الجمهور الآن، وربما لا يدري الشخص إلى جوارك ذلك. |
| İsmim Li. yan dairenize bugün taşındım. | Open Subtitles | أنا لي لقد انتقلت إلى جوارك صباح اليوم |
| - yan odada hemen yanında olacağım. | Open Subtitles | سأكون بالغرفة الأخرى إلى جوارك. |
| Senin ve oğlunun yan hücresinde yani. | Open Subtitles | إلى جوارك أنت وأبنك |
| Söylemeden edemeyeceğim... Seninle yan yana ölmeyi dört gözle bekliyorum, KP. | Open Subtitles | عليّ الاعتراف، أتطلع للموت إلى جوارك يا (كاثرين بيرس). |
| Ve yanında olacağım. | Open Subtitles | وسأكون إلى جوارك دائماً |
| Ve yanında olacağım. | Open Subtitles | وسأكون إلى جوارك دائماً |
| Ben de burada, hemen yanında olacağım. | Open Subtitles | وسأكون هنا إلى جوارك. |
| Seninle birlikte olmanın senin davana futur getirdiğini anladım. | Open Subtitles | و اعتقد وجودي الى جوارك يؤذي قضيتك |
| Eksik dişler, boş kısımlar da sorun olabilir ve geçersiz bir imar kodu nedeniyle eksik yeriniz varsa, mahallenizde kayıp bir uç baş gösterebilir. | TED | وحتى تلك المسارات الفارغة كما في (هيوستن) ستمثّل مشكلة كذلك. وإذا كان هناك طرف مفقود من الشارع بسبب نظام تقسيم المناطق القديم. فقد لا يكون هناك ركن في جوارك. |