| Bayan Jones, burada sizin ülke çapındaki alışveriş merkezlerine yapacağınız turun açılışındayız. | Open Subtitles | أنسة جونز ها نحن هنا مع إنطلاق جولتك الوطنية في مراكز التسوق |
| İkinci turun üç hafta sürdü... ve aniden tekrar gitmek istedin. | Open Subtitles | دامت جولتك الثانية ثلاثة أسابيع وطلبت فجأة الرحيل ثانية |
| - Şimdilik, turun iptal oldu demek. | Open Subtitles | هذا يعني أن جولتك في الوقت الراهن قد ألغيت |
| Senin bu turnen çok dar bir alanda ama yine de otellerde kalıyoruz, oysa her konsere arabayla gidebiliriz. | Open Subtitles | نعم، لكن جولتك هذه محصورة في منطقة محدودة بحيث أننا نمكث في تلك الفنادق بينما بوسعك القيادة إلى كل من هذه الحفلات. |
| Deacon da, küçük turunuzdan bahsediyordu. | Open Subtitles | ديكون ] للتو أخبرني عن جولتك الصغيـترة ] |
| Veda turunu nerede bitireceğini anlamak zor değil. | Open Subtitles | ليس صعباً توقع الأماكن التي ستتوقف بها عبر جولتك الوداعية |
| Phyllis Lapin ve Bob Vance'in hayatını anlatacağım turun rehberi olacağım. | Open Subtitles | سأكون دليل جولتك السياحية عبر " حياة " فيليس لابين " و " بوب فانس |
| turun kalanında iyi eğlenceler, Kirstie. | Open Subtitles | حسناً , استمتعي ببقية جولتك يا كريستي |
| Şimdilik, turun iptal oldu. | Open Subtitles | جولتك الغنائيه الحاليه... تم الغاءها |
| Bu senin ikinci turun değil mi, Conway? | Open Subtitles | هذه جولتك الثانية يا(كونواي), صحيح؟ |
| - Kafe turnen iptal olmuş. - Hayır, açıklayabilirim. | Open Subtitles | -أُلغيت جولتك الصغيرة للمقهى . |
| Pekin yedekleme merkezindeki eskortlu turunuzdan da anladığınız üzere saldırımız Raspberry Pi'ınız gibi iklim kontrolüne değildi. | Open Subtitles | كما سترى في جولتك لمنشأة (بكين) الإحتياطية هجومنا ليس به تحكّم في المناخ |
| Doktor adama demiş ki: "Umarım mutlusundur Sen golf turunu bitirmeye çalışırken karın korkunç bir kaza geçirdi." | Open Subtitles | إذاً قال له الدكتور: آمل أن تكون سعيداً "عندمـا كنت خارجاً لتنهي جولتك في لعبـة الجولف |