| Ama ya notta JFK'e düzenlenecek suikastla ilgili bilgi varsa? | Open Subtitles | ولكن ماذا لو وصفت المذكرة محاولة اغتيال جون كنيدي ؟ |
| Resmi yalanların yaldızı ve JFK'in cenazesinin destansı ihtişamı... hepimizin gözlerini bağlar ve akıllarımızı karıştırır. | Open Subtitles | بريق الكذبة الرسمية وروعة ملحمة جنازة جون كنيدي تخدع الأعين وتشل المفاجأة القدرة على التفهم |
| - JFK'de bir kaza olmuş. | Open Subtitles | لماذا؟ كان هناك حادث تحطم طائرة في مطار جون كنيدي. |
| Neyse, 5:30'da JFK'e iniyorum. | Open Subtitles | حسنا، أنا الأرض في مطار جون كنيدي في 17: 30. |
| Bu ABD Gümrük ve Sınır Güvenlik odası, John F.Kennedy Uluslararası Havaalanında bir kaçakçılık odası, | TED | هذه غرفة الجمارك وحماية الحدود الأميركية، غرفة الممنوعات ، في مطار جون كنيدي الدولي. |
| Hemen burayı kapatıp Kennedy'i götürürler. | Open Subtitles | انهم سوف إغلاقها. واضح من مطار جون كنيدي. |
| JFK'in tuvaletinde çok tatlı bir kızla tanıştım. | Open Subtitles | التقيت لطيف فتاة في الحمام في مطار جون كنيدي. |
| JFK'in 1 no'lu ajanıydın. | Open Subtitles | كنت العميل المفضل لدى جون كنيدي. |
| Malcolm X'in kim olduğunu bilmiyorlar, JFK'nin kim olduğunu bilmiyorlar. | Open Subtitles | انهم لا يعرفون من هو مالكوم إكس ، أنها لا تعرف من هو جون كنيدي ، |
| Pilotlara kokpiti içeriden kilitlemelerini ve uçağı derhal JFK'e geri döndürmelerini söyleyin. | Open Subtitles | و أعلم الطيارين بأن يغلقوا على أنفسهم بداخل قُمرة القيادة "و أن يستديرا بنا عائدين إلى مطار "جون كنيدي |
| JFK pistinin acil olarak temizlenmesini istiyorum. | Open Subtitles | نطلب إخلاء الطوارئ في مطار جون كنيدي. |
| - Uçağı JFK'e acil iniş yapmış. | Open Subtitles | هبطت اضطراريا في مطار جون كنيدي. |
| Sen kazanırsan hiç umurumda olmayan JFK suikastlarını itiraf edersin. | Open Subtitles | أنت تربح، يمكنك الإعتراف على إغتيال (جون كنيدي)، لا يهمني |
| (kahkaha) Bütün Amerikada yaşayan, genç sağlıklı Avrupalı insanlar JFK gümrük kapısına doğru geliyor. | TED | (ضحك) هذا كل الEurotrash القادمة من خلال جمارك مطار جون كنيدي. |
| Ulaşım Güvenlik, Barry'nin JFK havaalanında kontrolden 21:15'te geçtiğini söyledi. | Open Subtitles | لدى إدارة أمن النقل فيديو لـ(باري) يعبر الأمن الساعة الـ9: 15 بمطار (جون كنيدي). |
| Ama dört gün önce Pete JFK'ye bir araba göndermiş dış hatlar terminaline. | Open Subtitles | عندما أذن (بيت) بعمليّة نقل من مطار (جون كنيدي)، المحطة الدولية. |
| Peggy Hala ve yanında JFK. | Open Subtitles | العمة بيجي تقف بجوار الرئيس ( جون كنيدي ) |
| JFK'ye varmak 45 dakikayı bulur. | Open Subtitles | سوف يستغرق منّا حوالي 45 دقيقة للوصول إلى مطار (جون كنيدي). |
| O, Kennedy'nin mesajlarını gangstere iletiyor. | Open Subtitles | وقالت إنها هي واحدة من شأنها أن توفر رسائل من مطار جون كنيدي إلى الغوغاء. |
| Bu saygısızlıklara rağmen Rustin dikkatini dağıtmadı ve yürüyüş günü direkt Başkan John F. Kennedy'e yöneltilen bir konuşmada ona yürüyüşçülerin isteklerini iletti. | TED | على الرغم من هذه الإهانات، حافظ راستن على تركيزه، وفي يوم المسيرة سلم مطالب المتظاهرين في خطاب موجه إلى الرئيس جون كنيدي. |