| Belki Justine Sacco'nun suçu bunda Randy Newman kadar iyi olmamaktı. | TED | ربما ذنب جوستين ساككو هو أنها لم تكن جيدة مثل راندي نيومان. |
| Artık ben de sınıftaki diğer tüm kızlar kadar iyi olabileceğim. | Open Subtitles | الآن سأصبح جيدة مثل باقى الفتيات في فصلى |
| Ya, Aşk ve Gurur kadar iyi olmadığı düşünülürse? | Open Subtitles | ماذ لو ظنوا أنها ليست جيدة مثل الهوى و الكبرياء؟ |
| Sizce bir daha bunun kadar güzel bir ağaç evimiz olur mu? | Open Subtitles | هل فكرتم يوما أنه علينا أن يكون لدينا شجرة منزل جيدة مثل هذه ؟ |
| Ve biliyorsunuz babanızın sözü nefesi kadar iyidir. | Open Subtitles | وأنت تعرف كلمة والدك هو جيدة مثل أنفاسه. |
| Seni götürecek iyi teçhizatın katırların var ve civardaki her erkek kadar iyisin. | Open Subtitles | لديك عربة جيدة بغال وانتي جيدة مثل اي رجل هنا |
| Şimdi başladığımız yere döndük bu ibnenin sonunun nasıl olacağına dair fikrin benimki kadar iyi. | Open Subtitles | تخمين الخاص بك هو جيدة مثل الألغام عن كيفية ينتهي هذا الأبله. |
| Duyalım bakalım, içki masası hikayelerin hafifmeşrep hatunlarınki kadar iyi miymiş? | Open Subtitles | لذا، دعنا نسمع إذا ما كانت قصص الشرب الخاصة بك جيدة مثل قصص ذات النادي النسائي |
| Papatya kadar taze, altın kadar iyi. | Open Subtitles | انها نضرة كالزهرة جيدة مثل الذهب |
| Onun parası da seninki kadar iyi. | Open Subtitles | امواله جيدة مثل ما اموالك جيدة |
| Evet, annen için dilediğin Cadillac kadar iyi değl, ama... | Open Subtitles | نعم, انها ليست جيدة مثل امنية كاديلاك لأمك, لكن... |
| Bira kadar iyi değil, fakat elimde sadece bunlar var. | Open Subtitles | ليست جيدة مثل البيرة ولكنها كل مااملكه |
| Bence bu oda da baktığımız diğer beş oda kadar iyi. | Open Subtitles | أعتقد أنها جيدة مثل الخمس غرف السابقة |
| Senin tahminlerin benimkiler kadar iyi. | Open Subtitles | تخمين الخاص بك هو جيدة مثل الألغام. |
| İspanyolcan da İngilizcen kadar iyi mi? | Open Subtitles | هل لغتك الاسبانية جيدة مثل الانجليزية؟ |
| Kyle kadar iyi olmadığını düşünüyorlar. | Open Subtitles | إنه لايعتقدون بأنكِ جيدة مثل كايل |
| Hiçbir zaman benim kadar iyi olamayacaksın! | Open Subtitles | عليك أن تكون أبدا جيدة مثل لي. |
| Daha önce yemek hiç bu kadar güzel olmamıştı, değil mi, 2093? | Open Subtitles | لم تكن الامور جيدة مثل اليوم، اليس كذلك يا 2093؟ |
| Elbette bu kadar güzel başka aşk şiirleri de vardır, ama bence hiçbiri bundan üstün değildir. Bunu, 1896'da misyonerlik gezisine çıkmış olan | TED | هناك قصائد الحب الأخرى التي هي ، بالطبع ، جيدة مثل هذه، ولكن لا اعتقد ان هناك واحدة يمكن ان تتجاوزها. قالها مجهول من هنود الكواكتل في جنوب ألاسكا |
| Annenin yaptıkları kadar güzel değil galiba? | Open Subtitles | ما، أنها ليست جيدة مثل أمي يجعل، أعتقد؟ |
| Bir aynasız elde ettiği bilgi kadar iyidir. | Open Subtitles | أي النحاس فقط جيدة مثل الذكاء انه حصل يأتي في. |
| - Beni dinle iştah açıcılar da ana yemek kadar iyidir. | Open Subtitles | -أقول لك أن ... المشهيات هى أيضا جيدة... مثل الوجبة الرئيسية. |
| Sen uçuculukta en az oradaki her kız kadar iyisin. | Open Subtitles | أنتِ جيدة مثل باقى الفتيات بالداخل |