| Tabi bugün işler Ryan'la iyi gitmediği sürece, ...eğer öyle olursa, Mose'la daha fazla takılmam herhalde. | Open Subtitles | " إلا إذا سارت الآمور بشكل جيد مع " رايان في هذه الحالة, أنا لن أصاحب " موسى " كثيراً بعد الآن |
| Hastanedeki diğer immünolojistler ile iyi iletişim kuruyor, | TED | و تتواصل بشكل جيد مع اختصاصيي المناعة في المستشفى |
| Sicilyalı, çocuklarla aran iyi mi? | Open Subtitles | هيى.. يا صقلى أنت جيد مع الأطفال سأتركها معك لساعه |
| arama programı ile arası iyi. Belki beraber çalışabiliriz. | Open Subtitles | إنه جيد مع برامج الإتصال , ربما لو عملنا سوياً |
| Ama yahudi olmayanlarla da aram iyidir. | Open Subtitles | ولكننى جيد مع الاطفال الغير يهوديين ايضا |
| Uyuşturucu ile Mücadele Bürosu'nda iyi bir geçmişin var, bunu sorgulamıyoruz. | Open Subtitles | نحن لا نتجادل بأن لديك سجل جيد مع وحدة مكافحة المخدرات. |
| Pek sayılmaz aslında sarhoş kadınlarla aram iyi. | Open Subtitles | ليس حقاً، أنا فقط.. جيد مع النساء الثملات |
| Onunla ne iyi gider, biliyor musun: | Open Subtitles | كنت تعرف ما سيذهب جيد مع ذلك؟ التبولة. حصلت على أي ملفات تعريف الارتباط؟ |
| Tabi bugün işler Ryan'la iyi gitmediği sürece, ...eğer öyle olursa, Mose'la daha fazla takılmam herhalde. | Open Subtitles | " إلا إذا سارت الآمور بشكل جيد مع " رايان في هذه الحالة, أنا لن أصاحب " موسى " كثيراً بعد الآن |
| - Norton'la iyi bir konuşma yaptınız mı? - Evet. | Open Subtitles | هل حظيت بحديث جيد مع نورتون ؟ |
| Tanrı ile iyi geçinmekte yanlış olan bir şey yok. | Open Subtitles | لا خطاء كون ان تكون في مقام جيد مع الله |
| -O Big Red ile iyi olduğunu söyledi. -Ve sende inandın? | Open Subtitles | ـ إنه يقول إنه جيد مع الأحمر الكبير ـ وأنت تصدق هذا ؟ |
| Sayılarla aran iyi ve insanlarla benden iyi anlaşıyorsun. | Open Subtitles | أنت جيد مع الأرقام و أنت أفضل مع الأشخاص أيضاً |
| Bilmiyorum, ama her zaman detaylarla aran iyi gözüküyordun. | Open Subtitles | لا أعرف , يتضح لي أنك دائمًا , جيد مع التفاصيل |
| Kimyasallarla arası iyi, arabası var. | Open Subtitles | انه جيد مع المواد الكيميائية, يمتلك سيارة |
| Kimin bombalarla arası iyi biliyor musun? | Open Subtitles | هل تعرف من هو جيد مع القنابل؟ إن خبراء المفرقعات. |
| Rahibelerle aram iyidir. | Open Subtitles | أنا جيد مع الراهبات |
| Patronlarla aram iyidir. | Open Subtitles | أنا جيد مع الرؤساء |
| Ve bilgilere iyi bir eşleşme bulabiliriz. | TED | ويمكننا الحصول على تشابه جيد مع البيانات. |
| Beni işe aldığınızda söylemiştim, organik gıdalarla aram iyi değil diye! | Open Subtitles | في محل الغذاء الصحي لقد أخبرتكم أنني لست جيد مع الطعام العضوي |
| Biliyorum ama siyah sandalyelerle iyi gider demiştin. | Open Subtitles | لكنك أنت من قال أنه جيد مع المقاعد السوداء |