| Zor durumdaki kasabaya yardım eden iyiliksever komşular. | Open Subtitles | إنهم جيرانٌ طيبون فحسب ساعدوا بلدةً كانت في محنة |
| Burdakiler iyi komşular. İlgililer. Anne? | Open Subtitles | الناس هنا جيرانٌ طيبون يعتبر هذا منفعة |
| Ya hava ya gürültücü komşular ya da verandaya sıçan kuşlar olur. | Open Subtitles | دائما بسبب الطقس ، أو بسبب جيرانٌ مزعجين ، أو طيور تتغوط على ال... الشرفة... ! |
| Komşularımız da yok değildi ama. | Open Subtitles | كان يوجد لنا جيرانٌ |
| Millet! Komşularımız var , tamam mı? | Open Subtitles | يا رفاق، لدينا جيرانٌ حسناً؟ |
| Gürültücü komşular. | Open Subtitles | جيرانٌ صاحبون |