| O olmadan, insanlarımız en fazla bir nesil daha yaşayabilir. | Open Subtitles | غير ذلك , سينتهي شعبنا في أقل من جيل واحد |
| bir nesil, Israil halkı, onları Yakın Doğu'nun en önemli gücü haline getiren büyük ve etkileyici bir değişim yaşadı. | TED | في غضون جيل واحد حدث لأمة شعب اسرائيل تغيير هائل وجذري جعل منها قوة عظمى في الشرق الأدنى |
| daha sonra kadınların eğitim düzeyinin bir nesil sonra artması ile ortaya çıkan harika bir etkiyi görüyorsunuz. | TED | وكان لهذا وقعٌ كبير على ذلك المعدل وخاصة عندما بدأنا تعليم الاناث وبعد جيل واحد |
| Brooklyn'den Greenwich'e kadar bir kuşak içinde kıyaslamak için tablolarınızın olması gerekir. | Open Subtitles | من" بروكلين"إلى "غرينتشن" في جيل واحد يجب أن يكون لدينا لوحات مناسبة |
| Bugün burada dikiliyorum ve çocuk evliliklerini bir nesilde bitirebileceğimizi söylüyorum. | TED | أقف هنا اليوم وأعلن أننا نستطيع إنهاء زواج الأطفال بعد جيل واحد |
| Sterillik. Türümüzden sadece bir nesil daha yaşayabilecekti.M | Open Subtitles | فقط جيل واحد مِنْ نوعِنا يُمْكِنُ أَنْ يَبْقى |
| Biliyorsun, bir nesil komik olabilir, ama ya iki? | Open Subtitles | تعرف، جيل واحد يمكن أن يكون مضحك، أحزر لكن إثنان؟ |
| bir nesil sonra Avrupa'nın bütün okumuş kesimi evrenin merkezinde Dünya'nın değil Güneş'in olduğu güneş sistemini kabul etmişti. | Open Subtitles | في غضون جيل واحد جميع المدارس في أوربا قبلت حقيقة أن الشمس وليست الأرض هي مركز نظامنا الشمسي |
| İnsanlığın sonu gelmek üzere. En iyi ihtimal bir nesil daha gelebilir. | Open Subtitles | البشرية فى طريقها للإنقراض تبقى فقط جيل واحد من البشر، ذلك فى أفضل الأحوال |
| 20 yıl içinde sadece bir nesil yani bizler şunu keşfettik: Vay canına! Televizyon bunu yapabilir mi? | TED | جيل واحد فقط، عشرون عاماً عاما، و أكتشفنا ، واو !! التلفاز يمكننه عمل ذلك ؟ |
| İsrail bir nesil boyunca tamamen değişmiştir. | TED | وخلال جيل واحد تغيرت إسرائيل تماما |
| bir nesil içinde, Batı İmparatorluğu düştü ve... '... | Open Subtitles | "وبعد جيل واحد سقطت الإمبراطوريه الرومانيه الغربيه" |
| Fakir beyaz halktan bir nesil uzağım. | Open Subtitles | أنا على بعد جيل واحد من القمامة البيضاء -الفقراء من البيض في أمريكا الذين يعيشون تحت خط الفقر- |
| Annemin bir nesil Walker'ı eğitmekten mutluluk duyacağını. | Open Subtitles | أن أمي ستسعد بالقضاء على جيل واحد من عائلة (والكر) |
| - Ben bir nesil... kurbandan bahsediyorum. | Open Subtitles | عن جيل واحد من التضحية |
| Brooklyn'den Greenwich'e kadar bir kuşak içinde boy ölçüşebilmeniz için tablonuzun olması gerekir. | Open Subtitles | من" بروكلين"إلى "غرينتشن" في جيل واحد يجب أن يكون لدينا لوحات مناسبة |
| Sadece bir kuşak bu ülke için yeterli olur elini doğru oynarsan tabii. | Open Subtitles | جيل واحد ... هذا كل ما تحتاجه في هذه الدوله اذا استخدمت يدك بشكل صحيح |
| Deney kabında bakteriler çoğalır. Her kuşakta sayılarının ikiye katlandığını farzedelim: Sonlarının gelmesinden beş kuşak önce deney kabının 16'da 15'i boştur, sonraki kuşakta 4'te 3'ü boştur, sonraki koşakta da yarısı boştur. Yarısı boş olduktan bir kuşak sonra kap doludur. Artık yiyecek kalmamıştır ve bakteriler çöküş yaşar. | TED | في (طبق بتري) تنمو البكتيريا. دعنا نقول أنهم يتضاعفون كل جيل, و مع خمسة أجيال يصبح 15/16 من طبق بتري مستنزفا, و مع الجيل الجديد يصبح ¾ الطبق مستنزف و مع الجيل الذى يليه يتبقى نصف الطبق. خلال جيل واحد مع بقاء طبق بتري نصف ممتلئ,يصبح ممتلئ‘‘ عن أخره. فلا يصبح هناك طعام و تنهار البكتريا. |
| İlk kez, sadece bir nesilde, okul ve öğrenme çağındaki tüm çocuklara yardım edebiliriz. | TED | لأول مرة، يمكننا إدخال كل طفل إلى المدرسة والتعلّم ضمن جيل واحد فقط. |