| Kendisini boşanmaktan alıkoyan tek şeyin... kocasının şirketi Çok iyi idare etmesi olduğunu söylemişti. | Open Subtitles | لقد قالت بأن السبب الوحيد الذي يمنعها من تطليقه أنه كان جيّد جداً في إدارة الشركة |
| Gel bakalım bebecik. Evet sen Çok iyi bir çocuksun. | Open Subtitles | تعال ايها الفتى الجيد نعم، أنت ولدَ جيّد جداً. |
| Robert, Çok iyi bir doktor olduğuna hiç şüphe yok. | Open Subtitles | النجاح الباهر، روبرت، لا عَجَب أنت طبيبَ جيّد جداً. |
| Her neyse, Çok güzel. Böyle devam. | Open Subtitles | على أيّة حال، جيّد جداً واصـلـوا العـمـل الجـيّـد |
| Mahoney, hızla ilerlerken oldukça iyi görünüyor. | Open Subtitles | ماهوني يَنْسجُ طريقَه . . تَبْدو جيّد جداً. |
| Savaş sırasında Karl Haas'ın babasını gayet iyi tanırdım. | Open Subtitles | أن أعرف والد كارل هاس جيّد جداً أثناء الحربِ |
| Çok iyi vakit geçiriyordum. | Open Subtitles | أنا كُنْتُ سَيكونُ عِنْدي وقتُ جيّد جداً |
| Birlikte çıktığınızı ve gerçekten Çok iyi anlaştığınızı söyledi. | Open Subtitles | قالت إنكما خرجتما سوياً وأحرزتما تقدّم جيّد جداً |
| İyiydi. Çok iyi. Görüşlerimizi paylaştık. | Open Subtitles | جيد، لقد سار بشكل جيّد جداً لقد حصل بيننا تبادل صريح لوجهات النظر |
| Önceden avukat ayarlamak. Çok iyi bir plan. | Open Subtitles | الاحتراز بتعيين محامِ مسبقاً ذلك تخطيط جيّد جداً |
| - Bu da bizim açımızdan Çok iyi. - Oylamanın tamamlanmasına az kaldı. | Open Subtitles | الإنتخابات تشهد إقبالاً قياسياً والذي يعتبر جيّد جداً بالنسبة لنا |
| Çok iyi bir yer, kesinlikle tek seçenek. | Open Subtitles | إنّه جيّد جداً لدرجة أنّه الخيار الوحيد. |
| Bu çocuklarla aran Çok iyi, Jenny. | Open Subtitles | أنت جيّد جداً مَع هؤلاء الأطفالِ، جيني. |
| Bunu düşündüm çünkü Çok iyi bir soru. | Open Subtitles | وأنا فكّرتُ في الموضوع، لأنه a سؤال جيّد جداً. |
| Çok iyi Frankie. Bu Çok iyi. | Open Subtitles | هذا جيّد يافرانكي ، هذا جيّد جداً |
| Çok güzel. | Open Subtitles | في أيـطاليا ، يطلـقون على الآيس كريم أسم جيلاتو إنهُ جيّد جداً |
| Çok güzel, beni üç sınıf atlattılar. | Open Subtitles | جيّد جداً ، لقد رفعوني للصِف السادس |
| -İtiraf edeyim, Çok güzel görünüyor. | Open Subtitles | يَجِبُ أَنْ أَعترفُ أنه يبدو جيّد جداً |
| Ama iki yeni peri gerçekten oldukça iyi. | Open Subtitles | لكن الإثنان الواحد الجديدة حقاً جيّد جداً. |
| Sonuçta, oldukça iyi becerdik. | Open Subtitles | حَسناً، الكل في الكل، أعتقد لقد عَملنَا جيّد جداً |
| Diğer iki adamı gayet iyi görmüşsünüz ama. | Open Subtitles | أصبحتَ a جيّد جداً إنظرْ إلى الرجلين الآخرينِ. |
| Her zaman iyi bir dost olduğun için teşekkür ederim. | Open Subtitles | شكراً لأنْ يَكُونَ لى صديقَ جيّد جداً. دائماً. |
| İlk deneme için çok iyiydi. | Open Subtitles | هذا جيّد جداً بالنسبة لمحاولة أولى |
| Bunda çok iyisin evlat. | Open Subtitles | أنت جيّد جداً في ذلك الشيءِ، إبني. |
| Oldukça iyiydi, değil mi? | Open Subtitles | في الحقيقة ذلك جيّد جداً ، أليس كذلك ؟ |