"جَلبتُك" - Translation from Arabic to Turkish

• getirdim
• sana

sana düşük kalorili diyet yemekleri kitabını getirdim.
جَلبتُك ذلك القليل الدسمِ كتاب الطبخ الذي أنا كُنْتُ أُخبرُك عنه.

Tamam, sana biraz B6 vitamin takviyesi, biraz kraker ve de soda getirdim.
حَسناً، جَلبتُك بَعْض بي 6 ملاحقِ، بَعْض اللصوصِ، بيرة.

Bugün sana Alba'dan en sevdiğin çöreği getirdim.
واليوم جَلبتُك معجناتَكَ المفضّلةَ مِنْ ألبا.

Neyse, sana bir iş teklifim var. - İş mi?
على أية حال، جَلبتُك هنا لاعَرْض عليك شغل.

Seni buraya getirdim çünkü sana birkaç öğüt vermek istedim.
جَلبتُك هنا لأن أردتُ لإعْطائك بَعْض النصيحةِ.

- sana kurabiye getirdim.
- جَلبتُك بَعْض المُعَجّناتِ. - ألَمْ ذلك المدروسِ منك؟

Size biraz taze çiçek getirdim.
جَلبتُك بَعْض الزهورِ الجديدةِ.

Pekâlâ, dinle Mac. Seni buraya belli bir neden için getirdim, tamam mı?
أنا جَلبتُك هنا لسبب معيّن، اوك؟

Neyse, sana birkaç şey getirdim.
على الرغم من هذا، جَلبتُك بَعْض المادةِ...

sana bir resim getirdim ama daha bitmedi.
جَلبتُك a صورة، لَكنَّه لَمْ يُعْمَلُ...

- Hey, ve sana çorba getirdim.
- يا، وأنا جَلبتُك بَعْض الشوربةِ.

Şarap kulübünü etkilemen için sana şarap getirdim.
جَلبتُك a قنينة لطيفة Cheval Blanc... أوه! ... للإثارةإعجاب نادي النبيذَ.

sana biraz su getirdim.
جَلبتُك بَعْض الماءِ.

Bunları size getirdim.
جَلبتُك لك هذهْ.

Neyse, sana bir iş teklifim var. -İş mi?
على أية حال، جَلبتُك هنا لاعَرْض عليك شغل.

Dün gece için çok üzgünüm, o yüzden sana küçük bir hediye aldım.
النظرة، أَبْدو سيئةَ جداً حول ليلة أمس. لذا جَلبتُك بعض الشيء.