| Ve böylece onun, diyelim ki, sağ kaşını seçebiliyorduk. | TED | لنستطيع الإختيار ، لنقل ، حاجبه الايسر. |
| Ne zaman tedirgin olsa kaşını sıvazlardı. | Open Subtitles | الذي كان عندما يغضب .. يمسح حاجبه |
| Bir hafta boyunca kaşını kaldırdı, hiç değiştirir miyim? | Open Subtitles | .. يرفع حاجبه منذ أسبوع لمَ قد أغيرها؟ |
| Böyle bir olay yaşandığında, eğer ona göz ucuyla bakar ya da bakışlarını yakalarsanız kaşlarını yukarı kaldırır ve güler gibi başını sallar. | Open Subtitles | ... فأذا تلاقت عيناكما صدفة فى موقف كهذا ستجده وقد رفع حاجبه لأعلى ... وهز رأسه بطريقة أشبه بالأبتسامة |
| Birşey söylemedi, ama hareketime karşı olduğunu söyleyebilirim, çünkü başını dikip kaşlarını kaldırdı. | Open Subtitles | لم يقل شئ ، لكن يمكني أن أخبرك ... أنهكانسيعارضأعمالي . بالمناسبة هو نصب رأسه و رفع حاجبه |
| Yaylım ateşinde kaşlarını kaybeden bir dostum var. | Open Subtitles | لجي صديق خسر حاجبه في حادث حريق |
| Duygularını asla belli etmiyordu. kaşının biraz bile hareket ettiğini görmedim. | TED | كان جامدا تماما. لم أتمكن من رؤية يحرك من حاجبه. |
| kaşını bir haftadır kaldırıyor. | Open Subtitles | إنه يرفع حاجبه منذ أسبوع |
| - kaşlarını tıraş etmiş. | Open Subtitles | -لقد خلق حاجبه . |
| Hayır, garson kaşının üstünde bir şey olduğunu söyledi. | Open Subtitles | كلا، قالت النادلة أنّه كان هناك شيء حول حاجبه. لماذا؟ |
| - Evet. Sol kaşının üstünden. | Open Subtitles | أجل، فوق حاجبه الأيسر قليلاً |