| İpek olanı beğen sen. Deri giymek için çok sıcak hava. | Open Subtitles | تعلم كيف تحب الحرير عليها الجو حار جداً بالخارج للبس الجلد |
| Dünya ile yaklaşık aynı boyutu ve sıcaklığı dört yüz dereceyi aşan yoğun atmosferiyle, sıvı su için çok sıcak. | Open Subtitles | بنفس حجم الأرض تقريبا و غلافه الجوي الكثيف يشهدُ درجات حرارة تتجاوز ال 400 درجة مئوية حار جداً على الماء. |
| Bugün çok sıcak... ama burası güzel ve serin. | Open Subtitles | الجو حار جداً اليوم ولكن المكان هنا جميل ولطيف |
| Onu ortaya çıkarmak istiyoruz ya. Ama tartışmak için çok sıcak. | Open Subtitles | هذا ما سوف نكتشفه , ألآن الجو حار جداً للمجادلة |
| O kadar sıcak ki, serinlemek için McDonald's kahvemi üstüme döktüm. | Open Subtitles | حار جداً لدرجة أنني سكبت قهوة ماكدونالدز على جسمي لتبريده |
| çok sıcak ve inanılmaz ıslak. Mutfakta hayli hamaratsın. | Open Subtitles | حار جداً ورطب جداً يبدو تعرفين طريقك فى المطبخ جيدا |
| Baba, bu çok sıcak, beni hasta edecek. | Open Subtitles | أبي، هذا الشراب الغازي حار جداً. انها تجعلني مريضا. |
| O bardak çok sıcak ve sizin bir yeriniz yanabilir. | Open Subtitles | ذلك الكوب حار جداً وربما يحرقك ! أنت غريبٌ جداً |
| Bence 25 Nisan ne çok sıcak, ne de çok soğuktur. | Open Subtitles | سأقول 25 ابريل لأنه ليس حار جداً وليس بارد جداً |
| Pencereleri kapayınca içerisi çok sıcak oluyor... ama açınca da gürültüden durulmuyor. | Open Subtitles | أن الجو حار جداً هنا عندما تغلق النوافذ و الضوضاء شديدة حين تفتح النوافذ |
| Fırın işleri çok sıcak beni bunaltıyor. | Open Subtitles | حار جداً في الخلف حيث توجد الأفران و ماشابه |
| Bence 25 Nisan ne çok sıcak, ne de çok soğuktur. | Open Subtitles | سأقول 25 ابريل لأنه ليس حار جداً وليس بارد جداً |
| Burası çok sıcak ve şu aptal şeyi bir türlü çözemiyorum. | Open Subtitles | إن الجو حار جداً هنا و لا أستطيع أن أفهم على هذا الشيئ الغبي |
| Gerçekten serinkanlı olmaya çalışıyorum ama arabanın içi çok sıcak. | Open Subtitles | أحاول حقاً وبصعوبه أن أكون لطيفه و لكن الجو حار جداً في السيارة |
| Dışarısı çok sıcak, derim kuru ve kaşınıyor. | Open Subtitles | إن المناخ حار جداً في الخارج، جلدي جاف و يحكني.. |
| Tanrım, burası çok sıcak. Bayılırsa ne yapacağız? | Open Subtitles | يا إلهي، المكان حار جداً هنا ماذا لو فقد وعيه؟ |
| Aman Tanrım, burası çok sıcak. Sanki bir Türk hamamı. | Open Subtitles | أوه ، يا إلهي ، الجو حار جداً هنا وكأنه حمّام تركي |
| Yanına bir sürü şort al. Orası çok sıcak. | Open Subtitles | أحضر الكثير من السراويل القصيرة، فالجو حار جداً هناك. |
| Bilirsin ya, düşünemeyeceğin kadar sıcak bir yere. | Open Subtitles | تعرفين؟ مكان حار جداً بحيث لايمكنكِ حتى التفكير. |
| Güneş bir yükseldi mi, aşırı sıcak olur. | Open Subtitles | عندما هو / تَكتشفُ الشمسَ هي سَتَكُونُ حار جداً. |
| Leydi Charter davet listesini sınırlandırmalı. çok sıcaktı. | Open Subtitles | أتمنى لو أن الليدي كارتريس تخفف من المدعويين المكان كان حار جداً |
| çok sıcak bir günde arabada eriyip birbirine yapışmışlar. | Open Subtitles | إنها ذابت معاً داخل السيارة في يوم حار جداً جداً |