"حالة فوضى" - Translation from Arabic to Turkish

    • darmadağın
        
    • karmakarışık
        
    • kaos
        
    • dağınık
        
    • karman çorman
        
    • yaramazız
        
    • kötü durumda
        
    • düzensiz
        
    • darmadağındı
        
    • kargaşa
        
    Özel hayatım darmadağın. Ve Tanrı bilir kariyerime neler olacak. Open Subtitles حياتي الخاصة في حالة فوضى والله يعلم، مالذي سيحدث بحياتي المهنية
    Anlamalısınız, geçmişteki her şey karmakarışık. Open Subtitles يجب أن تفهما أن الأوضاع كانت في حالة فوضى حينذاك
    -Londra bankası ile başlayacağım -Dünyanın para sistemi kaos olacak Open Subtitles نظام المالَ سَيَكُونُ في حالة فوضى وصقور الجو ستتحمّلَ المسؤوليةَ
    Seni benim odama davet ederdim ama çok dağınık. Open Subtitles كنت أريد دعوتك لشقتي، ولكن المكان في حالة فوضى.
    Yatak odasında bayağı garip seks oyuncakları var, yatak ise karman çorman. Open Subtitles هناك عدة دمى جنسية مثيرة فى غرفة النوم، والفراش في حالة فوضى.
    - SGA kötü durumda. Open Subtitles ؟ - هيا يا فتى ،إن المنظمة فى حالة فوضى
    Hayatı o kadar düzensiz biriyle beraber olamam. Open Subtitles لا أستطيع التواجد مع أحد حياته بأكملها في حالة فوضى
    İmparatorluğu darmadağındı, ordusu ya ölmüş ya da hapse girmişti. Open Subtitles إمبراطوريته في حالة فوضى أفراد جيشه إما ماتوا أو في السجن
    Daha iyiye gittiğini söylüyordu ama Sam'in ölümünden beri darmadağın olmuştu. Open Subtitles لقد قالت انها تتحسن و لكن منذ وفاة سام كانت في حالة فوضى
    Ev de darmadağın. Open Subtitles والمنزل كان في حالة فوضى عارمة..
    O sırada, Fransızlar darmadağın olmuştu. Open Subtitles وفي لحظة بات الفرنسيين في حالة فوضى
    Hayır. Olamaz. Her şey karmakarışık. Open Subtitles كلا مستحيل، كل الأمور في حالة فوضى
    Aşağıdaki kablolar karmakarışık ama evet. Open Subtitles الأسلاك في حالة فوضى هنا و لكن نعم
    Düzgün değiller. karmakarışık olmuşlar. Open Subtitles لم تعد في خط مستقيم، إنهم في حالة فوضى
    Boya yapıyorum da, evin hali tam bir kaos. Open Subtitles الأمر فقط أنني أعيد طلاء الشقة . لذا فالمكان في حالة فوضى
    Ankara kaos içinde. Tüm cehennem gevşek kırılıyor. Open Subtitles أنقره في حالة فوضى كل أبواب الجحيم كُسِرت
    Hala dağınık ama fikri anlamışsındır. Open Subtitles مازال في حالة فوضى لكن أعتقد إن الفكرة وصلت
    ...saç ise *seksten sonra dağınık hale gelmiş ve dünün kıyafetlerinin her yerine bugünün utancı var. Open Subtitles الشعر في حالة فوضى و فستان البارحة عليه عار اليوم
    Yatak odasında bayağı garip seks oyuncakları var, yatak ise karman çorman. Open Subtitles هناك ألعاب جنسية غريبة في غرفة النوم والفراش في حالة فوضى
    Son üç günde acil servisiniz karman çorman hâldeyken verimlilikte tavan yaptı. Open Subtitles ،في الأيام الثلاتة الماضية غرفة طوارئكم إنتقلت من كونها في حالة فوضى .إلى ذروة الكفائة
    - C-spine negatif, bacakları kötü durumda. Open Subtitles -حزمة دمه سي سالب, و قدمه في حالة فوضى
    Hayatı o kadar düzensiz biriyle beraber olamam. Open Subtitles لا أستطيع التواجد مع أحد حياته بأكملها في حالة فوضى
    Ev darmadağındı ve kız içeride değildi. Open Subtitles ان منزلي في حالة فوضى و هي مختفية
    Eğer hapishane kargaşa içindeyse Cezaevi müdiresinin başı belada demektir. Open Subtitles اذا كان السجن في حالة فوضى هذا يعني ان الآمرة في مشكلة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more