| Anlamadım. "Yüzük taşıyıcısı" dedin, değil mi? | Open Subtitles | معذرةً, انت تقصد حاملوا الخواتم أليس كذلك ؟ |
| "Yüzük taşıyıcısı" diyeceğine "yüzük ayısı" diyorsun sürekli. Düğünümüzde bir ayı olacak mı olmayacak mı? | Open Subtitles | لا تنفك تقول حلقة الدّب بدلاً من حاملوا الخواتم، هل سيكون دبٌّ بحفل زواجنا أم لا؟ |
| Düğünümüzde bir yüzük taşıyıcısı olacak mı? | Open Subtitles | في حفل زفافنا، هل سيكون هناك حاملوا خواتم؟ |
| Fakat tabutu taşıyanlar, kadının tabutunu mezara taşıryorlarken, bir cızırtı duydular. | Open Subtitles | لكن عندما كان حاملوا النعش يسيرون بها للقبر سمعوا صوت خدش |
| Tabutu taşıyanlar, yakın arkadaşlarınız. | Open Subtitles | حاملوا التابوت هم أصدقاء مقربون |
| Ey ulaklar! | Open Subtitles | معسكر حاملوا البريد! |
| Bize "Artik anahtar sahipleriyle arka tarafa gitmek yasak" dedi. | Open Subtitles | قالت ، "لا مزيد من التسلل للخلف مع حاملوا الأسهم" |
| - Yüzük taşıyıcısı! | Open Subtitles | حاملوا الخواتم |
| Tabutu taşıyanlar, yakın arkadaşlarınız. | Open Subtitles | حاملوا التابوت هم أصدقاء مقربون |
| Ey ulaklar! | Open Subtitles | معسكر حاملوا البريد! |
| Tavsanlar artik anahtar sahipleriyle çikamiyorlar. | Open Subtitles | الأرانب غير مسموح لهم بمواعدة حاملوا الأسهم |