"حاولتَ" - Translation from Arabic to Turkish

• çalıştın
• denedin
• çalıştınız
• çalıştığın
• çalışırsan
• denediniz
• çalıştığını
• çalışmıştın
• denersen
• çalışsan
• çalışırsanız
• çaba
• kalkarsan
• yeltendin
• çalışırken

Son 24 saatte kendini iki kere öldürmeye çalıştın, Frank.
حاولتَ قتل نفسك مرتان في 24 ساعه الماضية , فرانك

Beni suçlama. Guenter'ı insana çevirmeye çalıştın ancak o bir hayvan.
لا تلمني، حاولتَ إجبار "غونتر" على أن يكون إنساناً، لكنه حيوان.

Evde başladığın işi bitirmeyi denedin. Jeff.
لقد حاولتَ أن تنهيَ العملَ الذي بدأتَهُ في المنزل

- Hayır. O adamla herhangi bir şekilde iletişime geçmeye çalıştınız mı?
هل حاولتَ التواصل معه، بأيةٍ طريقة آخرى؟

Sebep olduğun dağınıklık ve çalmaya çalıştığın o bilezik için ödemen gereken miktar.
هذا كَمْ تَدِينُ للاشياء التى حاولتَ سَرِقَتها الفوضى التى سبّبتَها وذلك السوارِ

Hep merak ettim orada kardeş olduğumuz için mi kaldın yoksa seni gitmeye çalışırsan seni döveceğimi düşündüğün için mi kaldın?
لطالما تسائَلت هَل بقيتَ معي لأننا أُخوَة أم بقيتَ لأنكَ ظننتَ أني سأضربكَ إن حاولتَ الذهاب؟

Sen bu operatör zırvalarıyla bir kızla konuşmaya çalıştın mı hiç?
هل حاولتَ الدّردشة من قبل مع فتاة بصفتك مشغّل آلة ناسخة كبيرة؟

En son birbirimizi gördüğümüzde. Beni yavaş yavaş öldürmeye çalıştın.
بآخر مرّة تقابلنا فيها، حاولتَ قتلي بتمهّل

Göle uçtuğum geceden, beni öldürmeye çalıştın.
الليلة التي ذهبتُ فيها إلي البُحيّرة , لقد حاولتَ قتلي

Bizi öldürmeye çalıştın. Seni salacağımızı da nereden çıkardın?
لقد حاولتَ قتلنا، مالذي يجعلكَ تظن أنّكَ تستحق القدوم بتلك الجولة؟

Ama sen patronuma gidip hayatımı mahvetmeye çalıştın.
لكنّكَ ذهبتَ إلى رئيستي. لقد حاولتَ تدمير حياتي.

Ne olduğunu sor ona. Bekle. Çoktan etrafından dönüp gitmeyi denedin, ve işe yaramadı.
مهلاً، حاولتَ الالتفاف ولمْ تفلح إنّه يكذب

Bu manyakları durdurmak için her yolu denedin ama ama ancak bu kadar ileri gidebildin;
لقد حاولتَ بكلِ مايُمكنُك, لإيقاف هؤلاء اللعناء لكن يمكنُك ذلك, إلى الآن أنت رجلٌ جيد

Kendini sorumlu hissetme, denedin.
يَجِبُ أَنْ لا تَبْدوَ مسؤول ، حاولتَ.

Son iki günde, iki kere Jessica Murphy'yi aramaya çalıştınız.
{\fnAdobe Arabic} حاولتَ مُهاتفة (جيس ميرفي) مرّتين خلال اليومين الماضيين.

Başkan'ı öldürmeye çalıştığın için sana oldukça sinirli.
فالرئيس نوعاً ما منزعجٌ منكَ لكونكَ حاولتَ قتله و ما إلى ذلك

Şu andan itibaren dediğim her şeyi yapacaksın ve eğer bana itaatsizlik edersen eğer kaçmaya çalışırsan tek yapmam gereken, kalbini sıkmak olacak.
من هذه اللحظة فصاعداً، ستنفّذ كلّ ما أقوله، و إن عصيتَني أبداً، أو حاولتَ أن تهرب، ما عليّ سوى أن أضغط.

- Hiç onunla çalışmayı denediniz mi?
هل حاولتَ أبداً العمل على ذلك الشيء ؟ لا

Soran olursa durdurmaya çalıştığını söyleyebilirsin.
لذا لو سألكَ أحدُهم ، بأمكانِكَ القول أنكَ حاولتَ مُساعدتي

Son görüşmemizde beni öldürmeye çalışmıştın.
في آخر مرّة التقينا فيها، لقد حاولتَ قتلي.

Beni düzdü ve ben de onu öldürdüm. denersen seni de öldürürüm. Şimdi anlıyorum.
لقد ضاجعني وقتلتُه وإن حاولتَ فسأقتلك أيضاً

Beni iknaya çalışsan da ilgileneceğimi sanmıyorum.
حتى إذا حاولتَ أن تكسبني، أنا غير مُهتمة بالأمر

Beni durdurmaya çalışırsanız, örtbas etmeye çalıştığınız her şeyi ortaya çıkarmak için elimden geleni ardıma koymam.
إن حاولتَ إيقافي، سأكون مرغماً لفضحِ كلّ ما كنتَ تحاولُ التستّرَ عليه بحرص.

Yeterince çaba harcadığını sanmıyorum.
أنا لا أعتقد حاولتَ حقاً، ليس في الواقع.

Ve eğer bir daha elimi tutmaya kalkarsan kolunu koparır bayıltana kadar seni onunla döverim.
و إن حاولتَ الإمساك بيدي مجدداً , فسأخلع ذراعك و أضربكَ بها حتى تفقد وعيك هل فهمتني ؟

Bizi hiçe sayarak Skylla'yı taşımaya yeltendin ve geri tepti. İtiraf et.
حاولتَ نقل (سيلا) رغم مشورتنا الأفضل، وأتى ذلك بنتيجة عكسيّة، فتكلّم

Daha önce açıklamaya çalışırken sinirliydim. Bu sefer dinleyeceğim.
كنتُ غاضبة قبلاً عندما حاولتَ تفسير الأمر ولكني سأستمع بهذه المرّة