| Bahsettiğiniz Lorinda var ya bizden biriymiş gibi buraya gelmeye çalıştı. | Open Subtitles | لوريندا حاولتْ سَرِقَة الظهرِ هنا، مرور لأحدنا. |
| Annen seni öldürmeye çalıştı ve sen ona uçak bileti verdin. -Siktir git. | Open Subtitles | مومي حاولتْ قَتْلك وأنت أعطيتَها تذاكر شركةِ طيران. |
| Ve hep bana söylemeye çalıştı, tekrar, tekrar, tekrar ve tekrar ve tekrar ve tekrar. | Open Subtitles | وهي حاولتْ إخْباري مراراً وتكراراً وإنتهى ومراراً وتكراراً وإنتهى. |
| Onu öldürmeye çalıştı, kendi çocuğunu. Bebeğini öldürmeye çalıştı! | Open Subtitles | لقد حاولتْ قَتْله، طفلها الوحيد حاولتْ قَتْل طفل رضيع |
| Bir keresinde beni öldürmeye kalktı. | Open Subtitles | حاولتْ قَتْلي مرّة. |
| Eskiden bakıcım Carrie en iyi arkadaşımdı, ...ama saçlarımı boyamaya ve beni kaçırmaya çalıştı. | Open Subtitles | مربيتي كاري كَانَت صديقَتي المفضلة لَكنَّها حاولتْ صبغ شعري و أخذي بعيداً |
| Annem onu öldürtmeye çalıştı. Yardım etmemiz gerek. | Open Subtitles | حاولتْ والدتي قتله، و هو بحاجةٍ لمساعدتنا. |
| Annem onu öldürtmeye çalıştı. Yardımımıza ihtiyacı var. | Open Subtitles | حاولتْ والدتي قتله، و هو بحاجةٍ لمساعدتنا. |
| Kelso bayan bir polisi etkilemeye çalıştı, ama işe yaramadı. | Open Subtitles | كيلسو حاولتْ سِحْر a سيدة شرطية، وهو لَمْ يُشغّلْ. |
| Jakuzisinde beni boşaltmaya çalıştı, ama ben etkilenmedim bile. | Open Subtitles | حاولتْ نَفْخي في j cuziها وأنا كَانَ عِنْدي هذا عيدِ الظهور. |
| Afrika soyundan geldiğini farketmiş, ama sizin yapacaklarınızdan korktu bu yüzden yüzünün rengini beyazlatmaya çalıştı! | Open Subtitles | يَجيءُ مِنْ النسبِ الأفريقيِ لَكنَّها كَانتْ لذا خائفة من ما أنت قَدْ تَعمَلُ بأنّها حاولتْ تَقصير جلدِها! |
| Kedi bana saldırmaya çalıştı. | Open Subtitles | أوه هذه القطّةِ حاولتْ مُهَاجَمَتي. |
| Josh'ın bilgisayarından askeri hacki çalmaya çalıştı. | Open Subtitles | لقد حاولتْ سرقةُ ملف التهكير العسكري من جهازِ "جوش" نعم, ولكنَّهُ |
| Karısı kaçmaya çalıştı. | Open Subtitles | زوجته حاولتْ الهُرُوب |
| - Hayır beni suçlamaya çalıştı. | Open Subtitles | لا، حاولتْ لَوْمي. |
| O da bebeğini öldürmeye çalıştı. | Open Subtitles | لذا حاولتْ قَتْله |
| Bize şantaj yapmaya çalıştı. | Open Subtitles | حاولتْ إِبْتِزازنا. |
| Kendini öldürmeye çalıştı. | Open Subtitles | حاولتْ قَتْل نفسها. |
| Oraya gittiğimizde beni öpmeye çalıştı. | Open Subtitles | عندما وصلنا, حاولتْ تقبيلي. |
| Seni öpmeye mi kalktı? | Open Subtitles | هَلْ حاولتْ وقبّلتْك؟ |
| Az önce şu yığın Sookie'yi yemeye kalktı. | Open Subtitles | وكونى حذرُه جداً. هذه الكومةِ حاولتْ أَكْل (سوكى). |