| Ekipteki genç bir kız tatil boyunca kazara burada kilitli kalmış. | Open Subtitles | بنت شابة من الموظين حبست بالصدفة هنا في الأجازات |
| Finans şirketinden gelen adamı kilere kilitledim. | Open Subtitles | لقد حبست الرجل من شركة التحصيل فى الدولاب |
| Sevgilim, Donna kendisini banyoya kilitledi. | Open Subtitles | عزيزى , دونا حبست نفسها فى الحمام هل يمكنك اخراجها من هناك ؟ |
| Ben o korkunç şeyi kutuya kilitleyip yerin dibine gömdüm. | Open Subtitles | لقد حبست هذا شيء المرعب في صندوق ودفنته تحت الأرض |
| Savitar'ı Hız Gücü'ne hapsettin. | Open Subtitles | لكنك حبست سافيتار في قوة السرعة |
| Kendini içeri kilitledin, salak. | Open Subtitles | الآن حبست نفسك في الداخل أيها المغفل |
| Aylarca kendini eve kapattın. | Open Subtitles | حبست نفسك في منزلك لمدة شهرين كنت وحيدا |
| Vericiyi bir alıcıya çevirdim, sonra da Kablo'yu buraya hapsettim. | Open Subtitles | حولت جهاز الاستقبال إلى جهاز للبث ثم حبست السلك بالداخل |
| Güvenliğim için bana olan yardımını takdir ediyorum ama burada uzun süre kilitli kaldım. | Open Subtitles | أقدر إهتمامك بسلامتي ولكنني حبست هنا لمدة طويلة |
| Tek gördüğüm hayat boyu kilitli kalmış bir kadın. | Open Subtitles | فقط أرى إمرأة التي حدث ان حبست تقريبا كل حياتها |
| Burada kilitli kaldım, biri beni kovalıyor. | Open Subtitles | لقد حبست فى الأسفل لقد قفلوا علي. أحد ما يلاحقنى |
| Kendimi banyoya kilitledim ama ne yapacağımı bilmiyorum. | Open Subtitles | لقد حبست نفسي في المرحاض ولكن.. لا أعرف ماذا أفعل |
| Sonra kendimi odaya kilitledim ve İspanyolca kitabımı okudum, çünkü, düşündüm ki başka birşeye odaklanmak, herhangi birşeye... | Open Subtitles | ثم حبست نفسي في غرفتي و قمت بقراءة كتاب اسباني قديم لأنني ظننت بأنني اذا ركزت في شيء ما .. أي شيء |
| - Kendimi dışarı kilitledim. - Tamam, hadi. | Open Subtitles | ـ لقد حبست نفسى بالخارج ـ حسناً ، هيا إلى الداخل |
| Kötü büyücü işareti gördüğünde güzel kızı bir yere kilitledi ve prensi şüphelendirmemek için büyü yaptı. | Open Subtitles | حسناً ، عندما رأت الساحرة الشريرة الإشارة حبست الفتاة الجميلة و قالت تعويذة عن الأمير الغير متوقع |
| Aşağıdaki korkulardan korunmak için kendini buraya kilitledi ama vebanın, rüzgârla taşındığını unutmuştu. | Open Subtitles | حبست نفسها بالأعلى لتحمي نفسها من الفظائع بالأسفل لكن ما نسيته أن الرياح تنقل الطاعون |
| Son birkaç gündür... kendimi odama kilitleyip kara kara düşünüyorum. | Open Subtitles | في الأيام القليلة الماضية حبست نفسي في غرفتي |
| Adamlarımı hapsettin, onlara saldırdın. | Open Subtitles | حبست قومي , هاجمتهم |
| Fakat Radha´yi niçin kilitledin? | Open Subtitles | لكن لماذا حبست رادها؟ |
| - Öyleyse neden kendini buraya kapattın? | Open Subtitles | -لمَ حبست نفسك هنا إذن؟ |
| Başardım John. Bir şişeye iblis hapsettim. | Open Subtitles | لقد فعلتها يا (جون) حبست الشيطان في زجاجة. |
| Yatak odasında kilitliydim. Bir şey görmedim. | Open Subtitles | حبست في غرفة نومي ولم أكن أرى أي شيء |
| Ve eğer Elijah'a ihanet edersem, kardeşimi bir kutuya hapsedersem bu kehanetinin üçte ikisini gerçekleştirir, geriye sadece ben kalırım. | Open Subtitles | إنّي إذا خنجرت (إيلايجا) وإذا حبست أخي في صندوق فسيحقق ذلك ثُلثيّ النبوئة تاركني بمفردي. |
| Ve acıyı en derinlere gömdüm... kaslarım tutuldu. | Open Subtitles | .. لقد حبست الغضب بداخلى بشدة قوتى لم تعد تحتمل |
| -Ohh bugün zaten kendini odaya kitlemis bi kadinla konustum... | Open Subtitles | لقد أقنعت فتاة حبست نفسها في الغرفة اليوم |