| Beni buraya kilitledi çünkü dedektife gördüklerimle ilgili yalan söyleyemezdim. | Open Subtitles | لقد حبسني هنا لأني لم ارد الكذب على المحقق عما رأيته |
| Croatoan beni bir çocuk odasına kilitledi ve arkadaşlarıma yardım edeceğini, onları mutlu edeceğini söyledi. | Open Subtitles | كروتون حبسني في غرفة اطفال وقال أنه يريد مساعدة أصدقائي ، وجعلهم سعداء |
| Beni odaya kilitledi ve ölüme terk etti. | Open Subtitles | لقد حبسني في الحجرة و تركني لأموت |
| Babanı bulmaya çalıştığım sırada, beni buraya kilitledi. - Şimdi ikimiz de kapana kısıldık. | Open Subtitles | , عندما حاولت ايجاد والدك حبسني هنا |
| Çocuğum ölürken beni arabasına kilitledi. | Open Subtitles | لقد حبسني بسيارته، بينما طفلي كان يحتضر! |
| Babam beni eve kilitledi, ben de üzülmekten hasta oldum. | Open Subtitles | أبي حبسني في المنزل قلقت ومرضت |
| O psikopat beni bir odaya kilitledi. | Open Subtitles | أتعلمان أن هذا الحقير حبسني في غرفة. |
| Wade beni eve kilitledi. | Open Subtitles | ويد حبسني في بيتي |
| O hıyar beni bir odaya kilitledi. | Open Subtitles | ذلك الأحمق حبسني فى غرفة. |
| O beni zindana kilitledi. | Open Subtitles | لقد حبسني في زنزانة. |
| Sonra beni arabasına kilitledi. | Open Subtitles | ثمّ حبسني بسيارته. |
| - Hadi hadi. - Beni kim kilitledi peki? | Open Subtitles | -من الذي حبسني إذاً؟ |
| Tanrı beni kilitledi. | Open Subtitles | -لقد حبسني الإله بعيدًا |
| Biri beni dolabına kilitledi. | Open Subtitles | شخص حبسني هناك |