| O gece 17 kişi öldü, çok daha fazlası yaralandı. | Open Subtitles | لقى 17 شخصا حتفهم ذلك اليوم. و الكثير قد أُصيبوا. |
| Baba ve oğul adına çölde kaç milyon insan öldü, biliyor musun? | Open Subtitles | أتعلم كم من الملايين لاقوا حتفهم في هذه الصحاري بإسم الأب والإبن؟ |
| Geçen 10 yıl içinde, doğusundaki savaştan dolayı beş milyon insanı öldü. | TED | خلال العقد الماضي، لقى نحو خمسة مليون شخص حتفهم جراء الحرب التي إندلعت شرقي البلاد. |
| Oh. şimdi, bu insanları ölüme gönderme ve yalan söylemedir. | Open Subtitles | الآن ، عملي هو الكذب ، وارسال الناس إلى حتفهم |
| Tahminimce en fazla 1,000 sağ kalan var en az 1,500 de ölü. | Open Subtitles | أُقدّر إنّ الناجين ليسوا أكثر من 1000 و على الأقل 1500 لاقوا حتفهم |
| 287 yolcunun tamamı ölmüş gibi görünüyorb. | Open Subtitles | كل المائتان سبعة وثمانون مسافر يخشى أنهم قد لاقوا حتفهم |
| İlk birkaç haftada yüzlerce kişi ölüyor. | Open Subtitles | المئات لقوا حتفهم بالأسابيع القليلة الأولى. |
| o binaya doluşan fotografçılar atlayacak insanları bekliyorlardı. yangında 11 kişi öldü. | TED | وفي هذا المبنى كان هناك مصورين ينتظرون أن يقفز الناس. أحد عشر شخصا أنتهى بهم المطاف أن لقوا حتفهم في هذا الحريق. |
| 10.000'e yakını yolda öldü. | Open Subtitles | لقى عشرة الالاف جندى حتفهم ، اثناء تلك المسيره |
| Çoğu açlıktan 15 milyon Çinli, İkinci Dünya Savaşı'nda öldü. | Open Subtitles | خمسة عشرة مليون مواطن صينى لقوا حتفهم فى الحرب العالمية الثانية معظمهم ماتوا جوعاً |
| İnananlar kazıklarda öldü. | Open Subtitles | الإيمان بالرب تسبب في أن كثير من الناس لقوا حتفهم في المحرقة |
| Oswald, Ruby, Banister ve Ferrie öldü. | Open Subtitles | أوزوالد , روبي , بانستر و فيري لقوا حتفهم |
| Uçak güvende ama, pilotlar öldü. | Open Subtitles | الطائرة آمنة ، ولكن الطيارون قد لقوا حتفهم. |
| Ve siz tüm bu ezilen insanları ölüme yolluyorsunuz! | Open Subtitles | وأنت تُرسلُ كُلّ الناس المُضطهدون إلى حتفهم |
| Çocuğunu kurtarıp, ikisini de ölüme terk edebilirdi. Neden yapmadı? | Open Subtitles | يمكنها أن تنقذ طفلها وتدعهم يلقون حتفهم , لماذا لا ؟ |
| Tahminimce en fazla 1,000 sağ kalan var en az 1,500 de ölü. | Open Subtitles | أُقدّر إنّ الناجين ليسوا أكثر من 1000 و على الأقل 1500 لاقوا حتفهم |
| Kamytondakiler dedi ki; birkaç kaçakçı mayın patlamasında ölmüş | Open Subtitles | قالوا لي في الشاحنة أن عدداً من المهربين قد لقوا حتفهم بسبب الألغام |
| İnsanlar kaldırımda uyuyor, kar kalkana kadar kimse bulamıyor, adam da ölüyor. | Open Subtitles | يغطّ الناس في نومٍ عميق في الثلج. ولا يعثر عليهم أحد حتّى فصل الربيع وقد لقوا حتفهم. |
| Rokete yakın olanlar hemen öldüler. | Open Subtitles | الذين كانوا بالقرب من الصاروخ لقوا حتفهم على الفور |
| Karanlığın içinde bazıları tutundukları yerlerden kimi bastıkları yerlerden kayarak aşağılarındaki dar geçitin içine kendi ölümlerine doğru düştüler. | TED | في الظلام، فلتت قبضة بعضهم أو موضع أقدامهم وسقطوا ليلقوا حتفهم في أسفل الوادي. |
| Bakar mısınız, ölen adamlarımızın isimlerini nasıl da hızlı yazmışlar. | Open Subtitles | أنظر كيف وضعوا بسرعة الأسماء أسماء رجالنا الذين لقوا حتفهم |
| Sadece koca bir enkaz vardı. Herkes ölmüştü. | Open Subtitles | لقد كان مجرد كومة من الركام والجميع لقوا حتفهم |
| Saldırı sırasında bu parkta kaç kişinin öldüğünü biliyor musun? | Open Subtitles | هل تعلمين كم عدد الأشخاص الذين لقوا حتفهم أثناء الهجوم؟ |
| Bu yolculukta, kaç kişinin öldüğüne dair bugüne gelmiş bir kayıt yoktur. | Open Subtitles | ولا يوجد لغاية هذا اليوم تعداد للذين لقوا حتفهم |
| Güneş daha batmadan, o ve takımımın yarısı hayatını kaybetti. | Open Subtitles | قبل نهاية اليوم كان هو ونصف الكتيبة الأخرى قد لقوا حتفهم |
| Bazı büyük beyinler bile doktorlarının yardımıyla ölmüştür. | Open Subtitles | بعض العقول العظيمة لقوا حتفهم بمساعدة من أطبائهم |
| Ancak hayat enerjileri düzenli olarak kontrol altında tutulmazsa çok çabuk yaşlanıp ölecekler. | Open Subtitles | و مع ذلك لو لم تُقام إجرائات إطالة الحياة بشكل مُنتظم سوف يكبرون في العُمر بمنتهي السرعة و سوف يلقون حتفهم |