| öğlene kadar bekleyemem. Aslında, daha fazla bekleyemem. | Open Subtitles | لا يمكنني الإنتظار حتى الظهيرة في الحقيقة , لا يمكنني الإنتظار أكثر من ذلك |
| öğlene kadar tiyatro salonunda olacağım. | Open Subtitles | سأكون في المسرح حتى الظهيرة من أجل من يمتلك الجرأة |
| Orada çalışan aptal yaşlı kadın öğlene kadar tek başına. | Open Subtitles | والسيدة العجوز التي تعمل هناك تظل بمفردها حتى الظهيرة |
| Tüm öğleden sonra uyudunuz. | Open Subtitles | لقد نمتو حتى الظهيرة |
| Üzgünüm, ama genellikle öğleden sonraya kadar kütüphanedeki ateş yakılmaz. | Open Subtitles | أخشى أن المدفأة لا تستخدم فى المكتبة حتى الظهيرة |
| öğlene kadar bekleyecek. Güneş en tepeye çıkana dek. | Open Subtitles | سينتظر حتى الظهيرة عندما تصبح الشمس في أعلى نقطة |
| Humphreys kongre üyesiyle beraber saat 9:30'dan... öğlene kadar üniversitedeymiş. | Open Subtitles | هامبريز كانت بالمدرسة الثانوية مع عضو الكونجرس فى تمام 9: 30 صباحاً حتى الظهيرة |
| Saat 9'dan öğlene kadar ameliyatta olacağım. Ondan sonra seni ararım tamam mı? | Open Subtitles | أنا في الجراحة من التاسعة حتى الظهيرة سأتفقد أحوالك بعد ذلك, إتفقنا؟ |
| Saat 6 buçuktan öğlene kadar kapının dışında kanalizasyon çalışması yapan bir ekip varmış: | Open Subtitles | أعطني تحديثات حسنًا، تواجد فريقًا بالخارج لإجراء بعض الإصلاحات على الحدود حتى الظهيرة |
| Bizimle gelmek isteyeceğini düşünmüştüm. Ama istersen öğlene kadar yatabilirsin. | Open Subtitles | قلتُ للتوّ أنّك قدّ تودّ البقاء هنا، لكن يمكنك النوم حتى الظهيرة إذا أردت |
| - Bir gün işsiz kaldın, öğlene kadar uyudun. | Open Subtitles | عاطل حتى العمل في يوم ، تنام حتى الظهيرة في اليوم التالي |
| Evet, doktor öğlene kadar uyusun dedi. | Open Subtitles | نعم، الطبيب قال إنها ستنام حتى الظهيرة |
| Gelmediğini bildirmeden önce, öğlene kadar bekledim. | Open Subtitles | لقد إنتظرت حتى الظهيرة لأبلغ عن غيابه |
| Her gün öğlene kadar uyuyor, hiçbir işte kalamıyor. | Open Subtitles | ينام حتى الظهيرة ولايمكنهالإحتفاظبوظيفة! |
| Eğer ağabeylerim geç vakte kadar bir yerlerde çalmışlarsa öğlene kadar evde olduklarını bile fark etmezsiniz. | Open Subtitles | اذا أخوتي خرجوا متأخرين يلعبوا مع فرقتهم... فلن تعرف أنهم في الأرجاء حتى الظهيرة. |
| öğlene kadar. | Open Subtitles | و لهذا تنامين حتى الظهيرة |
| öğlene kadar yola devam edeceğiz, sonra dinleniriz. | Open Subtitles | سنستمر حتى الظهيرة ثم نرتاح |
| öğlene kadar iyi gidiyordu. | Open Subtitles | كنت بخير حتى الظهيرة |
| öğleden sonra bekliyordum sizi. | Open Subtitles | لم أتوقعكم حتى الظهيرة |
| Hayır, öğleden sonra geleceklerdi. | Open Subtitles | كلا لن يأتوا حتى الظهيرة |
| Üzgünüm, ama genellikle öğleden sonraya kadar kütüphanedeki ateş yakılmaz. | Open Subtitles | أخشى أن المدفأة لا تستخدم فى المكتبة حتى الظهيرة |