| Michael odanda yiyecek bırakma. Evin bilim fuarına dönmesini istemem. | Open Subtitles | لا تدع اي طعام في حجرتك لن اتي للمنزل لمعرض علمي |
| Muhtemelen odanda saklamanın güvenli olmadığını düşündün özellikle Spencer'ın silahıyla ilgili olan olaydan sonra. | Open Subtitles | ربما اعتقدت أنه ليس من الآمن بقائها في حجرتك خاصة بعد الحادثة |
| Sana çay, odanı canlandırmak için çiçek getirdim. | Open Subtitles | أحضرت لك بعض الشاى وأحضرت لك بعض الزهور لتتألق حجرتك هل شاهدتى .. |
| Bu yüzden, sen odana git düşün, ben de odamda düşüneyim... - Tamam. | Open Subtitles | لذا اذهب وفكر فى حجرتك وأنا سأفكر فى حجرتى |
| Kurallarımda gevşeme olmuş ama sanırım artık burası senin odan. | Open Subtitles | هذا تغاضي عن قواعدي لكن أظنها حجرتك الآن |
| Hadi bakalım, yukarı odanıza çaydan önce biraz uyuyun. | Open Subtitles | تعالي الآن إلي حجرتك بأعلي وخذي غفوة بسيطة قبل تناول الشاي |
| Üzgünüm Albay O'Neill ama özel odanız yarı özel oldu. | Open Subtitles | معذرة عقيد اونيل ولكن حجرتك الخاصة اصبحت نصف خاصة |
| Haydi, Doris. Arada, odandan disari cikmalisin. | Open Subtitles | بربك يا دوريس يجب أن تخرجي من حجرتك بعض الوقت |
| Hiçbir zaman evine gitmedim hiç odanda oynamadım hiç banyonda kusmadım veya makyaj setini kullanmadım ya da elbiselerini kendi üstümde denemedim. | Open Subtitles | لم العب قط في حجرتك لم استخدم مكياجِِ ولم استخدم ملابسك |
| Sana burada kalacaksan çerçöpünü bizimkilerden uzakta, odanda tutmanı söylemiştim. | Open Subtitles | أخبرتك لو أردت أن تبقى هنا يجب أن تضع كراكيبك في حجرتك بعيدًا عن بقية كراكيبنا |
| Bu arada okula gitmeden önce sadece iki gün evde olacaksın ve ben odanda kalmaya devam edeceğim. | Open Subtitles | بالمناسبة، حيث أنكِ ستبقين في البيت ليومين فقط قبل أن ترحلي للجامعة سأظل مقيمًا في حجرتك |
| odanı boyayacağına dair bana söz verdiğini unutma | Open Subtitles | ولا تنسى انكى وعدتى نفسك انكى سوف تدهنين حجرتك |
| Eğer Berta ayrıldığını öğrenirse, senin odanı isteyecektir. | Open Subtitles | لو بيرتا عرفت انك سوف ترحل سوف تريد حجرتك, وانا لا اريد ان تعيش معي خادمتي |
| Zırhını parlatmamı, elbiselerini yıkamamı ve odanı temizlememi isteyecektin. | Open Subtitles | نعم، صحيح، كنت ستسألني ان ألمع دروعك وأغسل ملابسك وأنظف حجرتك |
| odana dön ve üzerini giyin! Lizzy'ye bir şey sormam gerek! | Open Subtitles | ـ عودى الى حجرتك وأرتدى ثوبك ـ على أن أسأل ليزى عن شىء |
| odana gelen herkesi böyle yangın söndürücülerle mi karşılarsın? | Open Subtitles | هل تغرقين كل من يدخل حجرتك بالمواد الكيماوية لإطفاء النار تلك؟ |
| odana git. Ya da istediğini yap. | Open Subtitles | أذهب إلى حجرتك , تأمل , أو أفعل أي شيئ تريد |
| Çünkü geceleri senin asıl odan benimki olacak. | Open Subtitles | نعم ، لأن حجرتك الحقيقية هي حجرتي |
| Senin odan oldukça temiz. Ve boş. | Open Subtitles | في الحقيقة انا نضفت حجرتك و اعتنيت بك |
| Soyunma odanıza, birbirini beceren iki kurt resmi çizebileceğimi mi düşündün yani? | Open Subtitles | تظنني رسمت ببخاخ ذئبين يتضاجعان في حجرتك للملابس؟ |
| İzin verirseniz, odanız hazır mı, bir bakayım. | Open Subtitles | لو سمحتم لى, سأذهب لأرى ان كانوا قد أعدّوا حجرتك |
| Ben gidiyorum.Çocukların beni senin odandan çıkarken görmesini istemeyiz. | Open Subtitles | حسناً سوف أنصرف لا أريد أن يراني الأطفال أغادر حجرتك |
| Ranzana başka kim erişebilirdi? | Open Subtitles | من له وصول إلى حجرتك ؟ |
| Ama bunu odanızda dile getirmek daha kolay olurdu. | Open Subtitles | ولكن سيكون الأمر أسهل لو عرضناه في حجرتك |