| Ön kapıdan onları geçiremezdim, odama götüremezdim bu yüzden lağımları inşa ederken kendim için de bir şey ekledim. | Open Subtitles | لم أكن أستطيع إدخالهن من البوابة الأمامية أو إدخالهم إلى حجرتي لذلك، خلال عملية بناء المجاري بنيت شيئاً لنفسي |
| Buffy,odama girebileceğini kim söyledi? | Open Subtitles | بافي . من الذي قال بأنه يمكنك دخول حجرتي |
| Merhaba, bakar mısın? odam biraz fazla kalabalık da acaba değiştirebilir miyim? | Open Subtitles | مهلاً ، حسناً ، اسمع لقد بدأ الجو يتوتر قليلاً داخل حجرتي |
| Ona söyle, onu kahrolası odamda kabul edeceğim, tamam mı? | Open Subtitles | أخبره أنني سأستقبله في حجرتي اللعينة، حسن؟ |
| Hanımlar, bu sabah odamdan bir çamaşır kaybolmuş. | Open Subtitles | يا سيدات, لقد كنت انقص سراويل في حجرتي هذا الصباح |
| Bunun için benim Odamı kullanabilirsin. | Open Subtitles | حسنا, اسمع, يمكن استعمال حجرتي من أجل ذلك |
| - oda çok küçük, kusura bakma. - Eski odam çok daha küçüktü. | Open Subtitles | آسفة على ضيق الغرفة- حجرتي قديماً كانت أصغر كثيراً- |
| Çantadan bir fünye aldım, yerine koydum sonra da kendi odama gittim. | Open Subtitles | لقد اخذت قنبلة واحدة من الادوات , واعدت استبدالها وبعدها عدت الي حجرتي |
| odama geri döneceğim, kanala atlayacağım ve diğer tarafa yüzüp kaçmaya çalışacağım. | Open Subtitles | سأعود إلى حجرتي وأقفز في القناة وأرى إذا ما كان يمكنني السباحة للجانب الآخر والهرب |
| odama gidip, kanala atlayacağım kanalın öteki tarafına yüzüp, kaçmaya çalışacağım. | Open Subtitles | سأعود إلى حجرتي وأقفز في القناة وأرى إذا ما كان يمكنني السباحة للجانب الآخر والهرب |
| Acaba bir dakikalığına odama gelebilir misin? | Open Subtitles | اتساءل إن كان بإمكانك القدوم إلى حجرتي لدقيقة |
| - Pilotlar odasında sigara içilmez. - Benim odam, benim kurallarım, efendim. | Open Subtitles | غير مسموح بالتدخين بحجرة الاجتماعات انها حجرتي , قواعدي .. |
| odam önemli mevzular için kullanılıyor. | Open Subtitles | حجرتي يتم إستخدمها لأمور أكثر أهمية |
| odamda bakalım, başka ne hediyeler gelmiş Sultan'ımdan. | Open Subtitles | لنتفرج في حجرتي على ما أرسله السلطان لي |
| Birinin gelip beni alması için bir saattir odamda bekliyorum ama. | Open Subtitles | كنت انتظر في حجرتي طوال الصباح ليأتي شخص ما ليأخذني |
| Göz açıp kapayıncaya kadar senin odan babamın benim odamda annemin TV odası oluvermiş ve sonra hepimiz evlenip çocuk sahibi olmuşuz ancak ailemizi koyacak odamız olacak mı? | Open Subtitles | وستصبح حجرتي حجرة تلفاز أمي ثم سنتزوج جميعًا وننجب الأولاد لكن هل سيكون عندنا حجرات لكي نحشر عائلاتنا داخلها؟ |
| Angie doğuma girmeden soyunma odamdan çıkamam. | Open Subtitles | لا يمكنني مغادرة حجرتي قبل بدء الولادة |
| odamdan çıktım. | Open Subtitles | لقد خرجت من حجرتي للتو. |
| Odamı kendim bulabilirdim. | Open Subtitles | لست مضطرة لإنتظاري أستطيع أن أجد حجرتي بنفسي |
| Zırhımı parlatman, elbiselerimi yıkaman ve Odamı temizlemen gerek. | Open Subtitles | يجب أن تلمع درعي، تغسل ملابسي وتنظف حجرتي |
| Geçmiş yeryüzü bu oda gibiydi. | Open Subtitles | كانت الأرض في وقت مبكر مثل حجرتي. |
| Yemek saatinde kabinime gittigimde agaçlarin arasinda spor bir araba park ediliydi. | Open Subtitles | عندما ذهبت إلى حجرتي فيوقتالعشاء، كان هناك سيارة كوبيه متوقفة على جنبات طريق الغابة |
| - Benim kamaramda uyuyabilir. - Bu imkansız. | Open Subtitles | تستطيع النوم في حجرتي مستحيل |