| Gazete yalnızca yakında olmasını umduğum yeni bir medya imparatorluğunun Temeli. | Open Subtitles | إن الصحيفة هي حجر الأساس فحسب للامبراطورية الجديدة للإعلام التي آمل أن أنشئها |
| Onları bir kez inşa edersin eğer temel taşı düzgün ayarlanmışsa, Temeli sağlamsa, hiç bir yere hareket etmez. | Open Subtitles | اذا تم تثبيت حجر الأساس بشكل صحيح أساس متين, فانها لن تذهب الى أي مكان |
| Artık araştırmalar gösteriyor ki tüm duygularımızı radikal bir şekilde kabullenmek, karışık ve zor olanlar dâhil, dayanıklılık ve başarının gerçek mutluluğun temel taşı. | TED | تظهر الأبحاث الآن أن قبول كافة مشاعرنا قبولاً مطلقاً -- بما فيها المشاعر المضطربة والصعبة -- هو حجر الأساس للتكيّف والازدهار والسعادة الحقيقية الواقعية. |
| Ve böylece... Tevazu temelleri üzerine bir yapı inşa edebilirsin. | Open Subtitles | - لقد وضعت حجر الأساس وهو التواضع والذى لا يمكنك بناء أى شئ الإ به |
| Senin ölümün, yeni yüce krallığımızın köşe taşı olacak. | Open Subtitles | سيكون موتك حجر الأساس لمملكتنا العظيمة الجديدة |
| Sonunda temel atma törenindeki tüm televizyonların kayıtlarını aldık. | Open Subtitles | تمكنّا أخيراً من الحصول على لقطات الفيديو من جميع المحطّات التي قامت بتغطية حفل وضح حجر الأساس |
| Temel kayaları biz oluşturduk, ama ismimizi verdikleri tek bir köprü veya sokak yok. | Open Subtitles | لقد نحتنا حجر الأساس الذي تقف عليه الآن ورغم ذلك لا يوجد جسراً أو زقاق أو خندق يحمل اسمنا .. |
| Element senin sayende bulundu ve bu da çığır açıcı bir şey. | Open Subtitles | فالعنصر قد وُجِد بفضلك، وهذا هو حجر الأساس. |
| Yeni hastanenin Temeli gelecek hafta atılıyor. | Open Subtitles | وضع حجر الأساس للمستشفى الجديدة سيكون في الأسبوع المقبل |
| Bu Kara'nın yaşamının Temeli haline geldi. | Open Subtitles | الذي أصبح حجر الأساس لحياة(كارا) |
| Temeli sen attın! | Open Subtitles | ضع حجر الأساس |
| Temeli sen attın! | Open Subtitles | ضع حجر الأساس |
| Andrew, inançlarının temel taşı Kilisedir, ağlayan bir heykel değil. | Open Subtitles | أندرو, حجر الأساس لديانتهم الكنيسة, ليس تمثال باكي . |
| Oluşturduğunuz denge kuramı, yıllar içinde modern ekonominin... temel taşı haline geldi. | Open Subtitles | على مر السنوات القليلة السابقة ... كانت نظريتك عن التوازن هى حجر الأساس فى علم الإقتصاد |
| Belediye Başkanı'nın kampanyasının temel taşı. | Open Subtitles | إنّها حجر الأساس لحملة الرئيس. |
| Sosyo-ekonomik sistemimizin temelleri insanlık, sosyal gelişim ve ilerleme için fayda sağlamakta mıdır? | Open Subtitles | على الحفاظ على صحتنا وتدعيمها؟ هل يتصرف حجر الأساس للنظام الاجتماعي-اقتصادي كقوة دفع وزخم ايجابية |
| Lansky, Küba'da temelleri atarken Benjamin Bugsy Siegel, Kaliforniya'daki aile için bir sığınak kurmuştu. | Open Subtitles | (في حين ان (لانسكي وضع حجر الأساس في كوبا بنيامين بوكسي سيجل |
| Senin ölümün, yeni yüce krallığımızın köşe taşı olacak. | Open Subtitles | سيكون موتك حجر الأساس لمملكة عظيمة جديدة... |
| temel atma törenimiz planlandı ve muhakkak bağışçıların ilgisini çekecektir. | Open Subtitles | إحتفالنا بوضع حجر الأساس الجديد مازال على جدول أعمالنا وبالتأكيد سيجذب هذا الأمر إنتباه المانحين للعطايا |
| Temel kayaları da buradan, 40 metre derinlikten başlıyor. | Open Subtitles | يبدأ حجر الأساس إلى هنا على عمق 128 قدم. |
| Bence çığır açıcı bir şey. | Open Subtitles | أعتقد أن هذا حجر الأساس |