| ilginç bir şey oldu. Hiçbir şey değişmedi. | TED | وعندها حدثت أشياء فعلًا مثيرة. لم يتغير شيء. |
| Geçtiğimiz birkaç saat içinde, Birçok şey oldu ancak nükleer saldırı söylentileri ya da 3. dünya savaşının başladığı tamamen yanlış. | Open Subtitles | فى الساعات القليلة الماضية , حدثت أشياء كثيرة ولكن إشاعات عن هجمات نووية وحرب عالمية ثالثة كلها غير حقيقية |
| Onları arayacağım, ama çok şey oldu. | Open Subtitles | سأتصل بهم جميعاً ولكن.. حدثت أشياء كثيرة |
| Ama insanlar günlük yaşamlarını yansıtan durumlarda birinci öncelik olduklarını görmeye başlayınca inanılmaz şeyler oldu. | TED | ولكن لأن الناس بدأوا يلاحظوا أنهم يوضعون في الأولوية بشأن القضايا التي تمس حياتهم اليومية، فقد حدثت أشياء لا تصدق |
| Sonunda bir şeyler oldu ve ben silahı bıraktım.Tövbe ettim. | Open Subtitles | في النهاية حدثت أشياء جعلتني أترك السلاح وأتوب |
| Dünya nasıl daha önce olduğu gibi olabilirdi ki o kadar kötü şey olmuşken? | Open Subtitles | كيف للعالم أن يعود للوضع الذي كان؟ عندما حدثت أشياء كثيرة سيئه |
| Sen yokken bir şeyler yaşandı. | Open Subtitles | لقد حدثت أشياء وأنت غائب |
| Daha tuhaf şeyler de oldu. | Open Subtitles | حدثت أشياء غريبة. |
| Uzun zaman önceydi ve arada çok şey oldu. | Open Subtitles | لقد مر وقت طويل و حدثت أشياء كثيره |
| Sen gittiğinden beri partide çok şey oldu. | Open Subtitles | حدثت أشياء كثيرة في الحزب بعد رحيلك |
| Geri alınamaz çok şey oldu. | Open Subtitles | حدثت أشياء كثيره لايمكن التراجع عنها |
| Burada çok fazla kötü şey oldu. | Open Subtitles | حدثت أشياء سيئة كثيرة هنا |
| Ve sonra, en çılgın şey oldu. | Open Subtitles | ثم بعد ذلك حدثت أشياء جنونية |
| Bak Charlie, sen gittikten sonra bir sürü şey oldu. Hayatıma devam ettim. | Open Subtitles | انظر يا (شارلي) , حدثت أشياء كثيرة منذ أن غادرت , لقد مضيت في طريقي |
| Sen gittiğinden beri çok şeyler oldu. | Open Subtitles | حدثت أشياء كثيره خلال تلك فتره غيابكِ |
| O haklı. Son günlerde hayatınızda harika şeyler oldu; yuva kuruyorsunuz, bebeğiniz oluyor. | Open Subtitles | إنه محق، مؤخراً حدثت أشياء جيدة معكم |
| Bazı kötü şeyler oldu. Şimdi benim yanımda. | Open Subtitles | حدثت أشياء سيّئه لكنها معي الآن |
| Şey, ilginç şeyler oldu. - Falcı sana ne söyledi? | Open Subtitles | حدثت أشياء أغرب، ماذا قالت لك؟ |
| - Çok şeyler oldu. | Open Subtitles | ـ حدثت أشياء كثيرة |
| Burada bir şeyler oldu... | Open Subtitles | لقد حدثت أشياء هنا |
| Dünya nasıl daha önce olduğu gibi olabilirdi ki o kadar kötü şey olmuşken? | Open Subtitles | كيف للعالم أن يعود للوضع الذي كان؟ عندما حدثت أشياء كثيرة سيئه |
| Daha tuhaf şeyler de oldu. | Open Subtitles | لقد حدثت أشياء غريبة |